Arama

Popüler aramalar

Temmuz çocukları

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Pazar günkü neticeden sonra Beşiktaş ailesi cenaze evindeki gibi. Aksine ben aynı düşüncede değilim.
Aslında gün çok iyi başlamıştı. Sabah saat 10.00’dan itibaren İnönü Stadı da bir gelin gibi süslenmişti. Ne hikmetse, bu atmosferi yakaladığımız son senelerde 90 dakika sonunda, maç öncesindeki mutluluğu bir türlü yakalayamadık. Bu durumdaki en önemli faktör, maalesef futbolcuların, saha dışındakiler kadar inanmaması.
Onun için oyunculara ‘Temmuz çocukları’ diyorum. Bu kardeşlerimiz galiba Beşiktaş formasının ağırlığının farkında değiller. Bazı maçlar vardır ki puan sıralamasındaki yerin ne olursa olsun sezonu kurtarır. Fenerbahçe’de olduğu gibi. Bakın Uğur Boral’ın maçtan önce ibrahim Üzülmez ile Çevre Koleji’nde katıldığı panelde, maçtan sonrada mikrofonlara söylediği bir şey var: “Formanın ağırlığını hissetmeyi bilmeliyiz.” İşte Fenerbahçe’yi, Beşiktaş’tan farklı kılan ve müsabakayı kazanmasındaki en önemli faktör bu. Beşiktaşlı futbolcularsa maalesef bu ağırlığı taşıyamadılar. Benim kızgınlığım biraz da futbolcuların menacerlerine. Temmuz ayında kulüpleri felakate götüren transfer pazarlıkları içinde olurken, keşke bu maçlardan önce de menacerliğini yaptıkları topçularla konuşup Fenerbahçe ve Galatasaray maçlarının Beşiktaş ailesi için ne derece önemli olduğunu söyleyebilselerdi. Nerede! Onların tek düşüncesi para...
Yunus Yıldırım’a...
Penaltı çalmamak, çalmaktan daha mı ayıp? Tek yönlü katliam yapabiliyorsun. Yayıncı kuruluşun hakemden sorumlu bakanı arkadaşımız, eski FİFA hakemlerimiz, eski MHK başkanımız penaltı derken, sen dönüp arkanı gidiyorsun. Bak Yunus Yıldırım, o penaltıları çalmazken veya maç anında çaldığın ya da çalmadığın düdüklere bakıyorum ve anlıyorum ki, sende Siyah-Beyaz ya da Beşiktaş hastalığı var. Dört kritik hata yaptın. 1) Fenerbahçe’nin ilk golünde Semih’in Gökhan Zan’a yaptığı harekete değil, ama Ernst’e yapılan harekete faul çalman lazım. Alman’ın isyanı ondandı. 2)Fenerbahçe’nin attığı ikinci gol ise senin değil ama yardımcının hatası. 3) Selçuk’un Ernst’e yaptığı harekete, geçen seneki Colin Kazım’ın smacında seni kollayan Erman Toroğlu bile penaltı dedi. Ve son, Volkan’ın Holosko’yu 90+4 te itmesi, ceza alanı dışında olsa kesin faul vereceğini biliyorum ama içeride, penaltıydı be kardeşim!
Beşiktaş kötü oynadı, galibiyeti hak etmedi, hepsi tamam. Biz ne takımlar biliyoruz kötü oynarken imdadına yetişen hakem kardeşlerimiz var. Pazar günü kimsenin imdadına, yardımına ve desteğine ihtiyaç yoktu. Sadece gördüğünü çalan bir hakeme ihtiyaç vardı. Kalıbına bakınca iri, korkmaz bu adam dedim, ama korktun Yunus Yıldırım. Sen de artık Bünyamin Gezer, Halis Özkahya gibi kara listemdesin.