Telafisi var

Haberin Devamı ›
2009-2010 sezonu hayırlı olsun. Tartışılacak çok şey var ama ligin başı. Takımlar daha hazırlık döneminden tam çıkmamış, hoşgörülü olmakta fayda var. Telafisi her zaman olur.
Denizli bilhassa ikinci yarı sahaya sürdüğü kadroyla belli ki gol istiyor. Pozisyonlar bulmadı da değil. Ama önemli olan üç direk arasından topu geçirmek. Nobre’nin mücadelesine sahadaki özverisine saygı duyuyoruz, şapka çıkartıyoruz ama bu yetmiyor. Önemli olan tabelayı değiştirmek. Takımda o oyuncu var. İkinci yarı sahadaydı Bobo ama o da solda çakılı kaldı. Mustafa Denizli geçen hafta içinde bu takıma 10 numara değil 10,5 numara lazım dedi. Doğru. Bobo varsa, Nobre varsa, Nihat varsa, Holosko varsa bunları oynatacak birinin de olması mutlaka lazım. Ama bu Tello değil. Sıkıntı yok değil var. Bana göre en önemlisi de geçen sezon Beşiktaş’ın yüzakı olan defansından üç oyuncusunun sahada olmaması. Kolay iş değil uyumu sağlamak. Bugünkü görüntüsüyle Toraman’ın da Üzülmez’in de sahada yerini alması gerek. Neden mi? Hem Erhan, hem İsmail ikisi de hücumda iyi ama ne diyoruz adı üstünde defans. Arkalarına atılan her topta sıkıntı. İbrahim Akın öyle bir gol attı ki İsmial, Fabien Ernst, Yusuf, Ferrari hepsini geçti. Bütün defans baktı. Kısacası hedefin büyükse, Şampiyonlar Ligi’nden bahsediyorum, bu defansa mutlaka bir çözüm bulunmalı. Yani şunu söylüyorum hocaya 10,5’tan önce defans lazım defans.
Ve Rüştü’nün cezası indi. Haberi dün gece tribünde aldık. Bilica’yı atan atıyor. Belçikalı yardımcı hakem Gregory. Ama Serkan Gencerler Yunus Yıldırım’a attıramıyor. Niyet belli. Bu kanıya nerden vardım. Dakika 78 Serhat’ın Tello’ya hareketi nedir? Söyleyeyim mi, penaltının babası. Ama bunu söylerken Abdullah Avcı ve talebelerinin emeğini de alkışlamadan edemeyeceğim. Aferin Abdullah Hocama, yine taş gibi bir takım yaratmış.
Not: Biz tribünde üşüdük. Bu su molasına vallahi aklım almadı.