Taraftar nerede?

Haberin Devamı ›
Esame listeleri elimize geldiğinde doğrusunu isterseniz biraz yadırgadık. Schuster, forvette Bobo ve Nobre’yi kullanıyordu. Çift forvet oynuyorsan, kanatlarını da çok iyi kullanman lazım. Sahadaki kanat oyuncusuz dizilişi görünce, ‘Bu sistemle mümkün değil heralde’ dedik. Ama yanıldık... Tabi ki Schuster bu takımla yatıp-kalkıyor. Uzun periyotta da kadroyu dengeli kullanmak istiyor. Ama dünkü görüntüde şu gözüktü ki; Ernst’in yanında Necip olunca ayrı bir renk oluyor. Şunu açıkça söylemeliyim; Necip’e benim ayrı bir sevgim, ayrı bir bakışım var. Ancak sadece benim değil, izleyen herkes bu çocuğu takdir ediyor.. Ve tabii ki sahadan ayrılana kadar Nihat’ın özverisini taktir etmek lazım. Dün gece Quaresma’nın olmadığı takımda Beşiktaş’ın tek yıldızı vardı; Guti. Attığı paslar ve oyunu yönlendirmesiyle kalitesini gösterdi.
Maçın bu kadar zevkli geçmesinin altında bir başka gerçek daha vardı. Ümit Özat’ın takımını yalnızca top oynamaya çıkarması, oyunu hiç çirkinleştirmemeleri maçın seyir zevkini arttırdı.
Üç haftadır hep, ‘Kalecileri alkışlamak istemiyorum. Biraz da golcüleri alkışlamak istiyorum’ diyordum. Bunun sebebi, Schuster’in defans kurgusuyla çok oynamasıydı. Artık hoca da bunu anladı ve Toraman ile Ferrari ikilisinde karar kıldı. Ferrari demişken... İtalyan oyuncunun kulağı çekilmiş. Zapo’nun varlığı bile onu kımıldatmış. Belli ki, gece kuşu olmaktan vazgeçmiş.
Toplamda 13 bin kombine, maç içinde 6 bin 500 bilet satılmış. İnönü Stadı’nda toplam 19 bin 500 seyirci vardı. Stat 32 bin. Yani yarısı boş! Basket maçı darbe vurmuş olabilir, ama Beşiktaş taraftarı bu değil.