MENÜ

Skor ne olursa olsun...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Tigana, hafta içinde bir basın toplantısı yaptı. İnatçı ve hırslı biri olduğunu kabul ederek, görevi bırakmayacağını da, açıkça söyledi. Yıldırım Demirören ve Murat Aksu da aynı yönde açıklamalar yaptı. Yönetim, özellikle de Demirören, ne şartlarda olursa olsun, istikrardan yana olduğunu, neticelerin, ne hocanın, ne de menajerin kaderini belirleyeceğini açık ve net bir şekilde belirtti. Hâl böyleyken, insanlar makam ve para uğruna, kendilerine yakın olan kişileri, tetikçi gibi kullanıp, Beşiktaş’a zarar vermelerinin kendilerine yarar sağlayacağını, çok merak ediyorum. Özellikle Tigana ve Ali Gültiken cephesine baktığımızda, yersiz, zamansız ve de hoş olmayan söylemler ve yazıları görüyoruz. şu açıkça belirtilmelidir ki, bu gece skor ne olursa olsun, ne Beşiktaş’ın kurtuluşu, ne de batışı olacaktır. Zaten Beşiktaş, darbe yediği kadar yedi. Bundan daha fazla kötü olamaz. işte benim, Tigana ve Ali Gültiken’deki ısrarım bu nedenledir. Bu kadar kötü bir durumdaki Beşiktaş’ın, lider ile arasındaki puan farkı sadece 6... Kaldı ki, lider Fenerbahçe’nin çok kritik bir Trabzon deplasmanı ve Galatasaray maçı var. Yani şunu anlatmak istiyorum: Kusura bakmasınlar, biraz ağır olacak ama ‘leş kargalığı’na gerek yok... Sonra nasıl gelirsen öyle gidersin. Yönetime yakın olmak, başkana yakın olmak, sana yakın olmayanlara düşman olmak, ne teknik kadrodaki değişiklik, ne yönetim değişikliği, ne de menacerdeki değişiklik, kimseye fayda getirmez. Bakmışsın, yarın nasıl gelirsen, öyle gitmiş olursun. Beşiktaş, özellikle alt yapılarda Milli Takım’a çok oyuncu vermemekle eleştiriliyor. Hâlbu ki, 20’nin üstünde, alt yapıda Milli olan oyuncumuz var. Ancak, Milli Takımlar’da görev alacak Beşiktaşlı teknik adam yok. Ben hep, “Beşiktaş iyi temsil edilmeli” derken, bunu kastediyorum. Bakın, Milli Takım teknik adamlarına, ne kadar Galatasaraylı ve Trabzonlu varsa orada. Hele son bir icraat var ki, onu gördükten sonra, ‘yuh be’ diyorum. Genç Milli Takımlar’da görev alanlar... Oraya, yaşantısıyla örnek olan insanlar mı lazım, yoksa futbolculara idman ve maç dışında özel hayatlarında yapacaklarını anlatacak hocalar mı lazım. Şifo Mehmet’i yediler, Tanju Çolak geliyor. Daha ne diyeyim...

YORUM YAZ