Arama

Popüler aramalar

Ruhunuzu değil sizi istiyoruz

Abone OlGoogle News

Tribünde bir pankart... Daha doğrusu iki pankart. Bir tanesi; ‘Yokluğun cehennemin öbür adı’, diğeri de ‘Ruhumuz burada’. Yani sitem ediyorlar. Seyircisiz maç olur mu diye... Evet olmaz. Ama sebebi de sizsiniz. Ruhunuzu değil, tribünde kendinizi görmeyi istiyoruz. İnşallah ders olur.

Haberin Devamı

Antalyaspor, belki de 2009-2010 sezonunda 18 takım içinde oynanacak en rahat maç, en rahat takım. Buna rağmen Mustafa Denizli, yabancı kontenjanını Antalya maçında defansta kullanıyor. Her ne kadar Nobre, Bobo, Nihat’la, ‘Ben gol istiyorum’ diyorsa da kendini rakip alana en rahat taşıyacak, ceza sahası içinde gol arayacak en etkili ismi de yanında oturtuyordu. O da Holosko. Holosko’nun iş ahlakına saygı duymak lazım.

Nobre’nin de aynı. ‘Otur’ diyor oturuyor, ‘Oyna’ diyor oynuyor. Gerçi, bugünkü transfer politikasında otursan da oturmasan da farketmiyor. Netice de onlar için farketmiyor. Parasını kuruşuna kadar alıyor. Onun için de Nobre ile Holosko’nun iş ahlakına ayrı bir bakışım var.

Beşiktaş takımının en pahalı futbolcusu kim biliyor musunuz?.. Ne Nihat ne Bobo ne Holosko ne de Ferrari. En pahalısı İsmail Köybaşı. O da kulübede, İbrahim Üzülmez sahada. 10,5 numara aranıyor, para yok deniyor. Şu İbrahim Üzülmez’in yaptığına bakın; Beşiktaş’a en az 50 milyon Dolar’a patladı. Gelen oturdu, o oynadı.

Futbol ayakla oynanan bir oyun. Ama seyircisiz olunca, foyalar meydana çıkıyor. Ayaklarından daha çok çeneleri çalışıyor. Aynı temmuzda masa başında çenelerinin çalıştığı gibi. Para isterken iyi, sahada hayalkırıklığı. Hakem İlker Meral mi?.. Seyirci yok, baskı yok, oyuncular da iyi niyetli. Buna rağmen yetersiz mi yetersiz. Yani Beşiktaş deneme tahtası mı?

Haberin Devamı