MENÜ

Neşeli saatler

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ancak, basının duayenlerinden, Demirören’e yapılan tavsiyelerde 2-3 nokta vardı ki, bunlar Beşiktaş’ın geleceği açısından çok önemliydi. Neşeli bir toplantı oldu. Öncelikle Tigana konusu, her basın mensubu adına sıkıntı yaratıyordu. Ancak bu sıkıntı, takımdan daha çok, Tigana’nın basına karşı olan tavrından dolayıydı. Bu konuda Demirören, gerekli garantileri verdi ve hocayla önümüzdeki hafta içinde konuşacağını açıkladı. ikinci konu var ki, bu Beşiktaş için çok daha önemli... iki ay sonra genel kurul var. Demirören, bu genel kurul sürecinde, “Cenaze evinde düğün ve neşe olmaz” diyor. Yani şunu söylüyor: “Bu süreçte adaylar olabilir. Ama lütfen takım, seçim ortamından uzak tutulsun. Seçim malzemesi yapılmasın. Bu çok tehlikeli. Bu camiaya zarar verir.” Bu konuda hepimiz hemfikiriz. şu anda gözüken o ki, Demirören tek aday... Öyle de olmalı... Yapacağı yönetimde, bugünkü idareden 4 kişinin kalacağını, tamamını değiştireceğini söyledi. Ama bu söylemi yaparken de basın mensubu arkadaşların fikri, Beşiktaş’ın ‘teslim’ değil ‘temsil’ edilmesi yönünde... Hem ekonomik olarak güçlü, hem de futbol kariyeri, açısından sağlıklı bilgiye sahip kişilerden oluşması yönünde. En önemli madde olarak da Antalya’dan istanbul’a gelirken, havaalanında yaşananlar konuşuldu.. Demirören’e çevresindeki menfaatçi gruptan, hemen kurtulması gerektiği söylendi. işte, o çevresindeki gruptan biri, o gün benim de bulunduğum bir ortamda, Antalya’dan istanbul’a telefon ederek, havaalanında takım ve Tigana adına hiç de hoş olmayan görüntülerin yaşanmasına neden oldu. Ancak, o gün orada, futbolculara ‘sahtekâr’ yakıştırmasını yapanlara, tepkiliydim. O gün, orada, itidalli ve gerçekten büyük olayların çıkmasını önleyen bir grup arkadaş da vardı. Tribünde diğer gruplar yönetimi istifaya çağırırken, bu arkadaşlar tepki gösterip, takımı motive etme düşüncesindelerdi. Demirören ile yapılan sohbet toplantısında, üstüne basa basa durulan en önemli konulardan biri de taraftar, takım ve yönetim arasında iletişimi sağlıklı bir şekilde sağlayacak bir ağabeyin olmasıydı... Bir de; takım içinde, yönetimde, iyi bir ağabey ve futboldan gelen birinin olması... Yani şu anda Sinan Vardar... Yeni yönetimde olur mu, olmaz mı, bilmem ama, bu yönetimde alt yapıdaki başarıları dışında, üst yapıya hiç bulaştırılmaması, Beşiktaş’ın en büyük kaybıydı. Neşeli günlere...

YORUM YAZ