Arama

Popüler aramalar

Neredeydiniz

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Tur için gol lazımdı. Rakip ceza alanına girmeye korkuyor. Giremedi de. Malmö’nün defans dizilişi dörtlü ve Youla aralarında yalnızları oynuyor. Belli ki, Youla uzun toplarda defansın arkasında buluşacak, Sergen de O’na destek olacak. Tamam da, Malmö’nün de ilk maçta cebinde kar hanesinde bir gol var. Riske girmiyor, çıkmıyor. Beşiktaş da herşeye rağmen risk almıyor. Ne olur ne olmaz diye o da çıkmıyor. Artık oyun ortadaki beşlilerde. Kısacası oyunda bir çözümsüzlük var. Bilhassa ilk 20 dakika hal böyle olunca top kaybı ve hatalı pas oranı had safhada. Yani oyun kilitlenmiş durumda. Çözüm; ustada. O kim? Elbette Sergen!..Rıza Çalımbay dedi ki, çık oyna. Nasıl bilirsen öyle oyna. İster kendin için, ister benim için ister takım için. İşte kilidi açan da, 26 ve 34’üncü dakikada Sergen oldu. Youla da Ahmed Hassan da, Sergen’e ayak uydurup işlemi tamamladı.Maçın hakemi Alman Sippel çok iyi bir yönetim gösterdi. İlk 45 dakika bitiş düdüğünü çaldığında takım soyunma odasına 2-0 ile gitti. Ama benim aklım hala 19 Eylül 1990’daydı. Çünkü o gün de aynı duyguları yaşadık. Sonuç hüsrandı ama 56. dakikada Youla’nın golü sade beni değil, tribünde ve televizyon başındaki herkesi mutlu etti. Galatasaray’ın üzüntülü haberinden sonra Kartal’ın yaşattığı bu mutluluk Siyah-Beyazlılar’a armağan olsun. Tur geçildi, fakat daha önce de dediğim gibi sakın ola sıkıntılar bitti sanılmasın. Günlük yaşamayalım, bugünü unuttuk, yarınlara bakalım. Bu işe en çok sevinen de şüphesiz Recep oldu!