Arama

Popüler aramalar

İşte bu olmadı

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Guti yok, Q7 yok, yani takımın yüzde 50’si yok! Neden derseniz; sahadaki futbolun dışında tribündeki seyircinin sayısı... Yeni adres, Fiyapı İnönü Stadı. Kapasite, 32 bin. Kombine satışı, 14 bin. Dün akşam ki bilet satışı, 1800... Yani 16 bin koltuk boş. Olmamalıydı.. Destek çok olmalıydı. Perşembe günkü Porto maçı sebep olmamalı. Hele ‘biletler pahalı’ hiç mazaret olmamalı. Çarşı yine yerindeydi ve takımına da sahip çıktı. En güzel görüntü de hatalı olmasına rağmen Hakan’a sahip çıkılmasıydı. Tabii ki futbol hatalar oyunu.

Dün geceki oyun dizilişinde, Nobre ve Bobo’yu çift santrfor kullanan Schuster, kanatları unutmuştu. Bekleri Hilbert ve Üzülmez’e bırakmıştı. Tamam, top Beşiktaş’tayken sorun yok da ya kaptırınca? Alman hoca, her ne kadar defansın önüne Fabian Ernst, Necip ve Fink’le set çekmişse de futbolda kazanmak için topu rakip 3 direk arasına yollaman lazım. Tabii bunun içinde kenarları mutlaka kullanman lazım. En önemlisi de hakemlerin takdir hakkını alman lazım. Herkes bilir ki hakemlerin takdir hakları vardır. ‘Sana göre bana göre’, ‘versem de olur vermesem de olur’ gibi düşünceleri olur. Maalesef Barış Şimşek hep ‘Manisa’ dedi. ‘Kollanıyorum’ duygusuyla hak yedi. Özellikle 4. dakikadaki penaltı, ‘hak yiyorsun hocam’ dedirtti! Doğruları yok muydu, vardı. Mesela Tabata’ya verdiği 2 sarı kart ve dolayısıyla kırmızı kart. İlk yarı bayrağı hep havada olan yardımcı hakem Mehmet Metin, 3. goldeki ofsayt bayrağında nerdeydi maalesef bilemiyorum! Bu mücadele, Porto maçı öncesi iyi bir sınav olmadı. Görüntüyü beğenmedim. ‘Ligin ilk haftaları, telafisi olur’ diyoruz ama Trabzon’un ardından dünkü mağlubiyet biraz ağır oldu. Yine de alınacak dersler var...