İhtiyaç vardı

Haberin Devamı ›
Beş haftadır Beşiktaş’ın yüzü gülmüyordu. Bu yüzden Ankara’daki bu galibiyete Beşiktaş’ın çok ihtiyacı vardı. Bu dakikadan sonra kötü oynamış, iyi oynamış, maç boyunca iki kaleci yere yatmamış hiç önemli değildi. Önemli olan Beşiktaş’ın hem kötü gidişe son verip, hem de Marsilya maçı öncesi moral yakalamasına ihtiyacı vardı. Üstelik defansın göbeğinin kafası karmakarışıktı.
İki takım için de kafamı karıştıran bir konu var. Profesyonel futbolcusun, sahaya kırk beş dakika önce çıkıyorsun, ısınıyorsun, zemini kontrol ediyorsun. Bir sporcunun en önemli silahı ayakkabısıdır. Her iki takım oyuncuları da doksan dakika yerden kalkmadılar. Beşiktaş’ın bulduğu galibiyet sayısı da bu tür bir hatadan geldi. Aslında Osman Özdemir, bilhassa deplasmanlarda takımına çok iyi bir futbol oynatan teknik adam. Ama dün, kendi oyun anlayışını bırakıp, rakibi oynatmamak sahaya çıkmıştı. Bu anlayış, Gençlerbirliği Oftaş’ın belki de ligin başından bu yana rakip kalede oynamış olduğu tek pozisyonsuz müsabakaydı. Rüştü Reçber de kariyerinin en rahat müsabakasını çıkardı. Bu arada bir haftadır Beşiktaş’ta gündemi meşgul eden bir konu vardı. “Devre arası gidecekler, gitmeyecekler” diye. Görünen o ki, sporcu kardeşlerimiz kaderlerini kendileri belirleyecekler.
Müsabakanın hakemi Halis Özkahya, genç jenerasyonun iyi isimlerinden... Beşiktaş, Ali Tandoğan’ın pozisyonunda ağlamadı. Ama öyle hakemlerimiz var ki Bünyamin Gezer gibi. Hakem gözlemcilerimizin verdiği eyyam notlarıyla ligimizde iyi gizleniyorlar. Bünyamin Gezer, Ümit Karan’ın gölgesine penaltı çalıyor, Halis Özkahya ‘devam’ diyor. Doğrusu tabii ki Özkahya’nın ki. Yolu açık, devam etsin... Gezer gibiler de ligimiz de daha çok gezer.