Hoş olmadı

Haberin Devamı ›
Bu yazıyı 85. dakikada verdim. Ben, skoru değil, oyunu yazdım. Ama 85. dakikadan sonra, başta 90+2 dakika olmak üzere yaşananlar pek hoş değildi.
Bu tür maçlarda iki, bilemedin üç pozisyon yakalarsın. Toraman, Higuain ve Bobo...Olmayınca olmuyor. Demek dün top da Kartal’ı sevmedi.
Beşiktaş taraftarı Hakan’a niye bağırıyor anlamadım. Bütün aut atışlarında çocuğu maymuna çevirdiler. Vurduğu topların hepsi duvara çarpmış gibi geri geliyor. Ne yapsın!
Zaten dün, topu ayağına alan, “Top benden gitsin de nereye giderse gitsin” diye devamlı vurdu.
Ama vurdukları top, maalesef istenilen yerlere değil, hep rakipte. 15. ve 45’inci dakikalarda Beşiktaş sahada, gerisi yalan. Gerisi var da..!
Dün gece üç tane zayıf halka vardı. Delgado, Serdar Özkan ve İbrahim Akın, bir de çıkana kadar Bobo yerden kalkmadılar. Anlayın siz dün İnönü’deki çileyi. Lütfen, başta Ertuğrul Sağlam olmak üzere, Allah aşkına Serdar Özkan ve Serdar Kurtuluş niçin önlü arkalı oynamıyor? Bakın sezon başından beri Beşiktaş’a iyi denildiği dönemlere, hep bu ikili önplandaydı. Zaten Beşiktaş kenarlara topu taşıyabildiği müddetçe pozisyonları bulabiliyor. Çünkü; orta alandaki Serdar, Cisse, Delgado ve Tello tenis maçı oynar gibi müsabakayı bitirdiler, hoş da olmadı. Çünkü Beşiktaş oyunu, kalecisi Hakan ve defansı ile Porto defansı arasında geçirdi. Şunu abartmadan söyleyebilirim. Özellikle orta saha oyuncuları iyi oldukları anlarda, kendi arkadaşlarından daha rahat rakipten top alıyorlardı. Asıl üzüntüm ne biliyor musunuz? Sanki tribünler ve saha bir kıvılcım bekliyordu. Ligin başı, daha doğrusu sezon başı, eğer taraftar ve takım arasında şimdiden ipler koparsa vay ki vay...