MENÜ

Güven duymak

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Çünkü içimde bir his vardı; Beşiktaş, hem iyi futbol oynayacak, hem de iyi bir skorla Athletic Bilbao engelini aşacaktı. Sonuçta öyle de oldu... Doğrusunu söylemek gerekirse çok da rahat bir maç izledik. Oğlum Hakkı’yı da yanıma alıp, tribünden 90 dakika doya doya futbol ziyafeti çektik. Bu duygu ve düşünceyi bizlere yaşatan tüm sporculara, sevgili Yalçın Uygun ve Hakan Can’a bu satırlardan teşekkür etmek istiyorum. Son 10 gündür Beşiktaş’ın değerleri yükselince, bazı kesimleri de bir korku sardı. Bu arada her koldan da saldırılar başladı... Daha düne kadar Beşiktaş’a çuvaldız batırılırken suskun kalanlar, iğnenin ucu kendilerine hafif değince feryat etmeye başladılar... Şimdi önüne gelen konuşuyor... Ancak kimse de şunu görmek istemiyor. Beşiktaş bu sezon bir müsabakayı doğru düzgün 11 kişi tamamlayamadı. Oyuna ve skora baktığımızda, yönetimin feryatları da haksız değildi. Fakat bizim isyanımız da, bu feryadın dozunun fazla kaçırılmasınaydı. Beşiktaş’ın bu yükselişindeki en önemli faktörlerden bir tanesi de, yabancıların uyum devresini tamamlamış olmaları... Çünkü Siyah - Beyazlılar; Carew ve Juanfran’dan büyük beklentiler içindeydi. Yaşanan sıkıntının ana nedeni de, bu beklentilerine cevap alamamaktı. Ankaragücü, Fenerbahçe ve Bilbao maçları, yabancılar konusunda kafalarda oluşan soru işaretlerini yanıtladı ve kalplerde heyecan yaratmaya başladı. Ancak bir yandan bu heyecan yaşanırken, diğer taraftan 6 yabancının sadece ikisinden verim alınması, başka sıkıntılar doğurmaya başladı. Bilhassa kalede Ramazan da Murat da oynadıkları maçlarda öyle aman aman pozisyonlar yaşamadılar. Fakat Cordoba’nın topu oyuna sokma becerisi ve kalede duruşu önemli... Kafasında problemler olduğu söyleniyor. İvedi olarak bu sorunların giderilmesi ve Oscar’ın formasının soyunma odasında hazırlanması lazım. Ahmed Hassan ile Pancu’ya da iyi bir rehabilitasyon şart. Ve tabii en önemlisi... Beşiktaş’ın oynadığı rakipleri ve bundan sonra oynayacağı rakipleri masaya yatırdığımızda görüyoruz ki, bu takımın kendine güveni var ve önü açık... Üstelik bu güven, öyle kolay kolay kaybedilecek gibi de değil. NOT: Yıllarca Bülent Korkmaz’ı, Hagi’yi sahadaki davranışlarına rağmen içlerine sindirenler, bugün Emre Aşık’ı neden içlerine sindiremiyorlar? Nouma’yı kolay yediniz, ancak Emre’yi yiyemeyeceksiniz.

YORUM YAZ