Guti yok ama Abitoğlu var

Haberin Devamı ›
Başlığı niye öyle attım. Dünkü müsabakada maalesef oyunculardan daha çok hakem ön plana çıktı. Hiçbir zaman hakemlerin verdiği ya da vermediği kararları pek eleştirmem, ama hakemin çaldığı düdüklerden maçtaki niyeti açıkça belli oldu. Ben Beşiktaş yazarıyım. Diğer takımların topuna girmiyorum. Ama dün Karabük’ün iki penaltısı güme gitti.
Beşiktaş aleyhine iki kırmızı kart da güme gitti. İbrahim Toraman ve Hakan... Tabii ki, Beşiktaş’ın da bir penaltısı güme gitti. Eğer Simao’ya faul veriyorsan o pozisyonda top yarım metre içeride. O zaman penaltı çalacaksın. Gol, Almeida’nın pozisyonu. Yardımcının yardım etmesine de lüzum yok. Hele ipin ucunu kaçırınca, başta taçlarla olmak üzere maalesef müsabakayı Abitoğlu değil, futbolcular yönetti. Üzüldüm Alanyalı kardeşime. Hakemliğini çok beğeniyordum. Futbolcuların kötü günü vardır da hakemlerin yok mu! Tamam da dün Abitoğlu, maça fazla çomak soktu. Karşılaşmanın neticesiyle oynadı.
Ernst-Fernandes... Hep bu ikiliyi defansın önünde düşünüyor ve arzu ediyordum. İşte Guti’siz olmuyor. Bu ikili de topla kavga ediyor. Sadece bunlar mı? Beşiktaşlı oyuncular hepsi topun sibobunu arıyor. Guti’deki fark bu. O top daha kendisine gelmeden 1 saat önceden ne yapması gerektiğini biliyor. Nobre, Almeida ile birlikte iyi diyoruz, Beşiktaş’ta pozisyon zenginliği diyoruz. Tamam da ikisini de ceza alanı içinde zor gördük. Hilbert’e üzüldüm. Ona hep ayrı bir paragraf açmak istiyordum. Ancak dün açıkça gözüktü ki, Hilbert önde değil arkada oynamalı. Ekrem çıktıktan sonra bu açıkça gözüktü. Güzel bir maç oldu. Beşiktaş taraftarını her bakımdan kutluyorum. Hele maçtan sonra Karabük’ü alkışlamaları ayrı bir güzellikti.