Günü kurtarmak

Haberin Devamı ›
Rahatlık getiriyor ve ister istemez başın belaya giriyor. Bu rahatlık kulübede de vardı. Nasıl mı? Yakalamışsın 2-0’ı, artık son yarım saat çift santrfor oynatmaya ne lüzum var. Seni karşı kaleye en rahat taşıyan oyuncu Fernandes, çıkartıyorsun, yerine ara gazı Aurelio’yu sokuyorsun. Keşke Aurelio yerine Onur ya da Rıdvan sahaya sürülse. Bu müsabakalar Beşiktaş için bu saatten sonra hem para, hem de itibar maçları.
Düne ben erken kupa finali diye bakıyorum. Gerçi oynamadan hiçbir maç kazanılmaz ama tsunami olmaz herhalde Beşiktaş finale çıkmazsa. Tayfur hoca Q7’nin yokluğunda kazanan kadroyu bozmuyor, muhafaza ediyor. Ta ki Schuster’in sistemine dönenen kadar, yani 60. dakika. Hep şunu söylerim, eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı. Tayfur hocam da bunu en iyi yansıtan ve yaşayan biri. Olmadı. Aslında Beşiktaş kötü de oynamadı. Belki bu sezon Buca maçı hariç (o da yalancı bir bahardı) rakip ceza sahasında topla en çok buluştuğu, gol pozisyonuna girdiği bir müsabaka. Buradan bir ders çıkarılacaksa bunu da Tayfur hocanın çıkarması lazım. Tayfur hocanın başarılı olmasını en çok isteyen benim. Yıldırım Demirören neticelere göre hareket etmeyip Tayfur hocanın arkasında dururusa onu bilmem. Ama dediğim gibi Tayfur hocam da günü kurtarmak istiyorsa, bilmem. Eğer Onur ve Rıdvan kulübedeyse bununla olmaz. En azından Hilbert ile bu işin gitmeyeceğini biliyorsa, puan kaybetsen bile Rıdvan ile kaybedeyim. Neyse. Lig zaten umurumuzda değil. Bizim için çarşamba ve 11 mayıs önemli. Gerisi fasa fiso.