MENÜ

Dörtköşe

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ne yazık ki, tribünlerdeki bu heyecanı ve arzuyu dün sahada göremedik. Beşiktaş 3 puanı aldı, ama rakip Diyarbakırspor’du. Önemli olan 3 puandı diye düşünülüyorsa, diyecek birşeyim yok. Ancak kazın ayağı öyle değil. Beşiktaşlı oyuncular biraz ‘zıp zıp’ oynuyorlar. Takım sakat ve cezalılar nedeniyel o kadar eksik bir görüntüde ki, tribünler de “Ne olur, ne olmaz bari biz takımı yalnız bırakmayalım’ düşüncesiyle dolmuştu herhalde. Burhan, Cem, Talip, Göksel, Jupi hep vuruyor... Beşiktaş’ın ise bu vuranlara karşı, Okan dışında en azından bir ısıran oyuncusu yok. Beşiktaş’ın bilhassa orta sahada tekmeye kafa uzatacak, rakibi ısıracak, kısacası hamal tipi dediğimiz bir oyuncuya ihtiyacı var. Diyarbakırspor ileride bir tek Sertan’ı bırakmış, Del Bosque ise tedirgin ve garantici yapısından kaynaklanan bir anlayışla, Fatih, Emre, Mustafa Doğan ve İbrahim Üzülmez’i Sertan’la baş başa bırakmış. Bu da maalesef rakip ceza alanı içinde Beşiktaş’ı çok etkisiz kıldı. Zaten Beşiktaş’ın en büyük sıkıntısı rakip ceza alanı içinde çoğalamamak. Gol de ya ölü toplara, ya da Sergen’in ayağına kalmış. Nitekim, Sergen’in bir ölü topta çok soğuk kanlı davranıp, güzel vuruşu ile kornerden gelen topa ön direkte kafayı vuran Emre’nin golleri belki dün geceyi huzurlu kıldı. Ancak görüntü pek iç açıcı değil. Tribün ‘of’ çekiyor, kulübe ‘of’ çekiyor, yönetici ‘of’ çekiyor. İnşllah bu çile çabuk biter.

YORUM YAZ