Bu ne çelişki

Haberin Devamı ›
Beşiktaş hep ilklerin takımıydı. 2008’in de ilk seyircisiz maçını Beşiktaş oynadı (Galatasaray’ın 5 maçlık seyircisiz oynama cezası 2007 yılındaydı). Sebep Ankaragücü maçının devre arasında edilen küfürlerdi. Helal olsun temsilcilere, takım ismi vermiyorum... Sonra başımız ağrıyor ama sanki küfürler İnönü Stadı’nın dışında edilmiyor. Haddinden fazla ediliyor!
Halbuki 2007-2008, UNESCO tarafından Mevlana Hazretlerinin 800. yaş günü itibariyle, Mevlana Hoşgörü Yılı ilan edildi. Hoşgörü anlayışını sporun Fair-Play anlayışıyla özleştiren Konya, spor ailesini de bu etkinliklerin içine aldı. Ankaraspor maçını seyircisiz olarak buruk izlerken Konya’dan sevgili Mehmet Baykan aradı. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ve Spordan Sorumlu Murat Başesgioğlu’nun da imza attığı bu hoşgörü yılında paneller yapıldı. UNESCO tarafından Milli Olimpiyat Fair Play Ödülü sahibi İsmet Karababa’nın Konya Tufat’la organize ettikleri Fair Play ödülü güzellik ödülü. Bakın tekrarlıyorum Fair-Play ödülü “Beşiktaş taraftarına” verilmiştir. 2007 Fair Play Hoşgörü Ödülü’ne sahip Siyah-Beyazlı taraftarlar ile beraber Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım da yöneticilik dalında hoşgörü ödülü aldığından, 14 Ocak’ta Konya’da ödüllerini alacaklar. Çelişki değil mi? Aslında çelişki, hem de çok büyük çelişki. Yukarıda da belirttiğim gibi Beşiktaş taraftarına yıllardır verilen bu cezalardaki hassasiyet ve dikkat sadece taraftara değil, hakemlerinde Beşiktaş Futbol takımı üzerinde göstermiş olduğu, hassas yönetimler malesef diğer kulüplere işlememekte. Bu da Türkiye Futbol Federasyonu’nun Beşiktaş’a bakışının en güzel örneği. Yani orada adam gibi temsil edilmiş olsaydı Beşiktaş, bilhassa son 4 senedeki bu sıkıntıları yaşamayacaktı.
Bugün bu konuyu ele almamdaki sebep, yaklaşan TFF Genel Kurulu’nda Beşiktaş’ın iyi temsil edilmesi için...
Sorun stoperde mi?
Ara transferde Holosko’nun gelmesi ile Beşiktaş şimdi rakip kaleye çok daha çabuk gidiyor. Ceza alanı içinde her pozisyonda 3-4 kişi ile yer alabiliyor. Ancak top Beşiktaş’ta iken bu üretkenlik ve güzellikler var. Top rakipte olunca ise yok. 2. bölge dediğimiz orta alanda Cisse’den başka ısıran yok. Serdar Kurtuluş ve Gökhan Zan iyileştiği zaman Baki Mercimek’in de son haftalarda yükselen formunu göz önüne alarak Kartal’ın asıl ihtiyacının bu bölgede olmadığı anlaşılıyor. Orta sahada her müsabakada kurtarıcı olarak sarılınan Koray Avcı’nın yokluğundan sonra mutlaka bu bölgeye bir oyuncu transfer edilmeli. Çünkü top rakipte iken Beşiktaş defansı sıkıntılar yaşıyor. Orta sahasını rakip yürüye yürüye geçiyor. Şunu söylemek istiyorum, sorun bana göre orta alanda... Takviye şart!