Bereketli bir gün

Haberin Devamı ›
Dün, hem Beşiktaş açısından hem de benim için bereketli bir gün oldu. 3 müsabaka izledim art arda. Hem futbola hem de gole doydum.
Fulya’da saat 14.00’te B Genç Takımı, Maltepe’yi 9-0 mağlup ederken, Orhan, Necip, Furkan, Ömer ve İlkcan’ın mükemmel oyunlarını ve gollerini izlemenizi isterdim. Beşiktaş’ın geleceği olan bu gençler mükemmeldi.
Ardından saat 16.00’da Fikret Demirer’in PAF Takımı, Denizli’yi Batuhan, Mehmet Sedef ve Onur’un harika golleriyle 3-0 mağlup etmesinden sonra, soluğu İnönü Stadı’nda aldım. Aynı bereketin burada da yaşanmasını çok arzu ediyordum. Esame listesi elime geçtiğinde biraz kafam karışıktı. Ertuğrul hoca, Beşiktaş’ın düne kadar en istikrarlı bölgesindeki oyuncularla oynamıştı. Ama bazı olmazsa olmazlar var. O da, çok mecbur kaldıkça, eğer Serdar Kurtuluş kulübedeyse, İbrahim Kaş sağ bek olmaz. Beşiktaş’ın haftalardır en büyük problemi; rakip alana çabuk geçememesi, hücumda çoğalamaması, golcüleri mümkün olduğu kadar yalnızları oynaması ve kaleden de uzak kalmaları. Bunun için son 5 haftada rakip kaleye 4 gol attılar. Ama dün çift santrafor oynaması, Nobre’nin çok istekli olması, Mehmet Yozgatlı, Tello, Cisse, hatta Serdar Özkan’ın golcülere yakın olunca oyun 2-0’a kilitlendiği anda bile bizlerde ve tribünde rahatsızlık yoktu.
Ölü top ustası Fikret Demirer’in hediyesi Tello, bana göre Nobre ile beraber dünün yıldızıydı. Başlangıç sıkıntılı oldu, sonuç huzurlu bitti, benim için de başta dediğim gibi bereketli bir gün oldu...
Not: Yunus Yıldırım mı? O zaten dağılmıştı, bu satırlara sığmaz. Cisse’de profesyonel olduğunu unutmamalı.