Arama

Popüler aramalar

Barış mı, şaka mı?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Siz misiniz hemşerisi ve onu hak etmediği halde Süper Lig’e çıkaran Ulusoy’a istifa diye bağıran. Siz misiniz hakemlere ve Federasyon’a bağıran. Alın size maç nasıl yönetilir görün! “Barış” Şimşek gibi cevap verdi. Sanki inat için, seyirciyi tahrik etmek için İnönü’ye gönderilmiş bir hakem.
İnönü’ye bir tane aklı başında hakem gelmeyecek mi? Skorun 1-0 olduğuna bakıp da, dünün sıkıntılı geçtiğini sanmayın. Şaka gibi dedim ya, daha ilk yarım saat skor 5-0 olabilirdi. Ama Nobre, Burak, İbrahim Toraman öyle goller kaçırdılar ki, hani yayıncı kuruluşun “şaka gibi pozisyonlar” adlı programları yanında halt etmiş.
İşin enteresan tarafı başta Burak olmak üzere kaçırdıkları gollerden sonra daha güzelini, daha iyisini yapmak istedikçe de battılar. Yalnız Burak’a bir şey söylemek istiyorum. Sevgili kardeşim Burak, tribüne sakın bir daha oynama. Tribüne oynadığın müddetçe, takım oyunundan uzaklaşıyorsun. Hata olabilir, gol kaçırabilirsin. Sen takım oyuncususun, arkadaşlarından özür dilemen lazım.
Beşiktaş için çok kritik bir karşılaşmaydı dün akşam. Porto maçından sonra tribünlerin dolması taraftarın hala bu takıma güveninden kaynaklanıyor. Takım da bil hassa ilk yarıdaki oyundan da, kazanma arzusundan da ben memnunum, taraftar da memnun. Yeter ki çomak sokmasınlar. Porto maçının hakemi Nobre’yi tanımıyor. Çünkü UEFA hakem komitesi potansiyel suçlu gibi hakemlerin önüne yem atmıyor. Onun içindir ki, Porto maçında Nobre’nin aleyhine tek bir faul çalınmadı. Ama dün gece gel gör ki, Barış Şimşek daha Nobre’ye top gelmeden “düüt” Nobre aleyhine faul. Ayıptır, yazıktır. Bu arada şunu açıkça söylemek istiyorum. Beşiktaş defansına laf söyleyen çatlar. Orta saha da forvette bu kadar ucuz top kaybı olduğu müddetçe, defans da bir yerde hata yapar.