Arama

Popüler aramalar

90'da geldi tam geldi

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Ayağı kısa olan bu şampiyonada atacağın bir gol ve üç puan, hele ki Sofya gibi bir rakibe karşı altın değerindedir. Gol 90’da geldi. Öyle goller kaçırdılar ki, hani derler ya çuvalla! Bu pozisyon üretimi de 60. dakikadan sonra oldu. Yani son yarım saat. Geriye kalan 60 dakikayı yaşanmamış sayıyorum. Çünkü o ana kadar sana lazım, golü atacak olan adamlar kenardaydı. Golü kim atacak? Bobo, Nihat ve Quaresma. Sahada Nobre ile formsuz Holosko. Peki Nobre ne zaman golleri saydırıyor? Kanattan top geldiğinde, Q7 ve Bobo’yla yan yana oynadığı zaman. Ama ilk 60 dakikaya bir bakıyoruz, Q7, Bobo, Nihat kulübede. Bu oyuncuların yokluğunda ‘top’ bile isyan ediyor, “Allah’ım kurtar beni bunların ayaklarından” diye. Schuster, pazar gününü de düşünerek kadroyu ekonomik kullanmak istedi. Ama baktı ki olmuyor yanlıştan erken döndü. Hatayı kabullenmek de erdemdir. Yanlıştan 60. dakikada döndü, iyi de yaptı. Holosko-Q7, Tabata-Bobo değişiklikleri maça hem pozisyon zenginliği, hem de golü getirdi.

Madalyonun bir başka yönü daha var. Gerçi sadece Türkiye’de değil, televizyonda izlediğimiz diğer müsabakalarda da statların zemini problem. Ama İnönü’deki bu sıkıntıya hala akıl sır erdirmiş değilim. Guti’nin, Q7’nin, Bobo’nun hakettiği saha bu değil. Bu zeminde alınan galibiyeti öpüp başına koyman lazım. Müsabakadan sonra izliyorum, 50 kişi sahanın içinde ayaklarıyla zemini dÜzeltmeye çalışıyorlar. Bırakın bu gösterişi! Önce zihniyetlerin düzelmesi lazım. Yatırım yapıp ürün alıyorsun, ancak onları ekeceğin tarla kurak! Son bir sözüm daha var. Bunu bütün içtenliğimle söylüyorum: Lakabın ‘Deli’ ama sedece deli değil, zırdeli olsan bile bizi üzmezsin Üzülmez. Aferin kardeşim sana! Netice aleyhte bile olsaydı, Üzülmez yine benim koçumdun..