49. dakika

Haberin Devamı ›
Adem Büyük ve Babel'in ilk müsabakada cezalı olması dolayısıyla Tolga Özkalfa sakata gelmemek için bol bol düdük çaldı. Bırak kardeşim, oynasınlar. Her zaman eleştirdiğimiz Almeida, Gökhan Töre ve Olcay'dan kurulu forvet hattı bilhassa ilk 45 dakika o kadar üretken oldu. Bunun sebebi de dolaşmaları. Kasımpaşa hücuma çıkmak istediği anlarda bu üçlü rakibin karşısındaydı. Motta'yı çok beğendim. Serdar'da ise aynı duyguları paylaşmayacağım. Bir sefer çıktı dakika 43'te mükemmel bir orta, aynı güzellikte Veli'nin kafası skoru getirdi ama 49. dakikada kendini bir türlü oyuna sokmayan Adem'e yaptığı bir faulle kırmızı kartı gördü. Belki Tolga Özkalfa'nın en önemli kararıydı. Ve doğru bir karardı. İşte bu dakikadan sonra roller değişti. Beşiktaş çıkamadı, Kasımpaşa tek kale top oynadı. İşte bu anda sezon başından beri eleştirdiğimiz Beşiktaş defansı ön plana çıktı. Ersan ve Franco. Bilhassa Franco ısrar edilirse iyi bir hamur olduğunu gösterdi. 3. kez ilk 11'de 33. kez de oynar. Yeter ki ısrar edilsin. Dün Almeida'yı çok beğendim. Barış-Yalçın verkaçından kurtulduğu gibi arkadaşlarına yaptığı paslar ve attığı gol kalitesini açıkça ortaya koydu. Ah bir de yalnızları oynamasa! Yalnız kafamı kurcalayan bir konu var. Beşiktaş takımı 10 kişi de kalsa bu derece mahkum olmamalı. Ve son sözlerim de Beşiktaş'ın çocuğu Adem Büyük'e. Beşiktaş'ta 5 sene, Manisa ve Mersin'de kendini buluş. Dün Kasımpaşa'nın çok şey beklediği bir isimdi. Valla ne hikmetse Adem hakemle oynamaktan, yerden kalkmamaktan kendi özelliklerini ortaya koyamadı. Eski bir abisi olarak ona şunu söylüyorum; Akıllı ol Adem, hem de çok akıllı. Bak milli takıma kadar da yükseldin. Futbol çok nankör bir meslek. Tırnaklarınla geldiğin bu yerden çabuk düşme. Veli'yle Atiba'yı sona bıraktım. Çünkü onlar için yazacaklarım bu satırlara sığmaz. Sadece şunu söylemek istiyorum, iyi ki varlar.