Tuhaf bir durum

Şike, teşvik, organize işler, sanki sadece 2010-11’de yapıldı. Yıllardır futbolun içinde var bunlar.
Sakın ola bu insanlık ayıbı eylemleri desteklediğimi sanmayın. Sporda danışıklı döğüş, en büyük ayıptır.
Ama 14 Nisan kararlarını öne sürerek yakıp yıkmak, sektörü yok etmenin eşiğine getirmek, bana tuhaf geldi.
Haberin Devamı ›
Benim bildiğim, duyduğum 40 yıldan bu yana şike ve teşvik, mevcut düzenin içinde yer alıyor. Sadece bizde değil, futbolun oynandığı her ülkede yaşanmışlar var. İşte bu yüzden 2010-11 sonrasına siyah bir çizgi çekip, yeni sayfa açılabilirdi.
Liglerde mücadele eden bütün kulüp başkanlarıyla toplantı yaparak, meselenin ciddiyeti anlatılır, ondan sonra düzene uymayanın ipini çekmek kolay olurdu. İşte bu nedenle beyaz sayfa açılmalıydı.
Fenerbahçe’yi tsunami vurdu. Sonra büyük dalgalar Beşiktaş’ı ve diğerlerini süpürdü götürdü. Çok değil 10 yıl geriye gidilerek futbol irdelense, belki de Süper Lig’de takım kalmaz. Çünkü herkes bir şeyler anlatıyor. Toplasan Meydan Larousse olur.
Gelinen nokta çok vahim. Fenerbahçe taraftarının gözü dönmüş durumda. Medyayı ölümle tehdit etmekle kalmayıp, linç girişimine yeltendiler. 30 yıldır böyle bir olayı ne gördüm, ne de duydum. Yarın ne olacağının garantisi yok.
Haberin Devamı ›
Fırsatçılar, durumdan vazife çıkaranlar, sütten çıkmış ak kaşık duruşuna geçtiler. Sürekli “biz temiziz, onlar kirli” rolüne soyundular. Tencere dibin kara, seninki benden kara. Ya da, dinime küfür eden, Müslüman olsa.
Bir de çok bilenler futbola da sıçradı. Ekonomi, siyaset, hukuk, anayasa uzmanları, bu işe de zıpladılar. Maşallah mangalda kül bırakmıyorlar. Hiç utanmadan, spor yazarlarına da dil uzatıyorlar. Onlara göre spor yazarları korktukları, sindirildikleri için televizyonlarda yorum yapamıyorlarmış.
Hodri meydan. Çağırın da neler olacağını görün. Kritik dönemlerde, neden çok bilmişler televizyonları işgal eder acaba!
Bu işte de danışıklı döğüş, şike olmasın!