Ters orantı

Haberin Devamı ›
Süper Lig’in en güçlü kadrosu tartışmasız Fenerbahçe’de... Ancak ilk dönemin sonunda bilançoya baktığımızda, manzara hiç de iç açıcı değildi. Kadro kalitesiyle sonuçlar arasında garip bir ters orantı var.
Uyum sorunu artık demode mazeret oldu. “Takım iyi çalıştırılmıyor mu?“ sorusu akla gelebilir. İsviçre kampında böyle bir görüntü yoktu. Samandıra cephesinde de haberler bu yönde. Yani antrenmanlarda sorun yok.
Ödemeler mi yapılmıyor? Herhalde Fenerbahçe’de akla gelecek en son tahmin bu olur. Aykut Kocaman mı yetersiz? Sıkıntı bu kaynaktan çıksaydı, çoktan bombası patlamıştı. Sabotajı hiç düşünemiyorum. Çünkü Fenerbahçe’de bunu yapacak futbolcuyu henüz analar doğurmamıştır. Belki yıldız oyuncu fazlalığı bütünleşmeye engel koyuyor. Ya da Daum’un kara büyüsü dengeleri bozuyor!
Fenerbahçe’nin gözüken tek şansı Süper Lig. 17 kilometrelik ikinci etap maratonunda 9 puanlık farka rağmen, ibre Kadıköy’e dönebilir. Bu, kesinlikle futbolculara bağlı. Ne yönetimin Samandıra ve soyunma odası çıkarmaları, ne de taraftarın baskısı, suyun kendi yatağına dönmesini sağlayamaz. Ara transfer ise sadece göz boyama olur.
Hakemler dünyanın her yerinde inanılmaz hatalar yapıyor. Bizde de farklı değil. Hakem hatalarına takılmak kayıp puanları geri getirmez. Ayrıca taraftar ve futbolcular üzerinde olumsuz bir baskı yaratabilir. Bu da yılgınlığa ve dolayısıyla da hedeften uzaklaşmaya çanak tutar.
Schumacher, 103 gollü şampiyonlukta Beşiktaş’ın son dakikalarda maç kazanmasına, “Bu kadar da tesadüf olmaz. Ama kimse umutlanmasın, şampiyon Fenerbahçe olacak” demişti. Çünkü arkadaşlarına güveniyor başarıya inanıyordu. Aykut Kocaman o günleri yaşadı. Alex ve arkadaşları da etkenleri, engellemeleri düşünmeden inanarak mücadele ederse neden olmasın!