MENÜ

Neredesiniz?

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bayramın son günü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde bayramlaşma vardı. Ertesi gün gazetelerde “buruk bayramlaşma” başlıkları öne çıkmıştı. Bahardan kalma bir hava olmasına rağmen bayramlaşmaya kongre üyeleri fazla ilgi duymadı. Oysa desteğin, birliğin, kenetlenmenin tam zamanıydı. Takım, Avrupa’ya veda etmişti. Başkan Aziz Yıldırım başta olmak üzere yönetimin morale ihtiyacı vardı. Yıldırım’ın bunca hizmetini, çabasını Divan’da, kongrelerde övenler neredeydi acaba. Her şey yolundayken iyi günde omuz vermek kolaydır. Sıkıntıların yoğunlaştığı dönemde gösterilen ilgi, destek gerçek sevgidir. Gerisi sadece göz boyamadan öte gitmez. “Eski dost düşman olmaz” söyleminin doğruluğunu kanıtlarcasına sayın Aziz Yıldırım’ın yanında yine eski bir dost Köksal Özbek vardı.
Fenerbahçe’de sportif başarısızlık öne çıktığında, çıkar destekçileri kenara çekilip sütre gerisinde sipere yatarlar. Çünkü koku almışlardır; “Mayısta kongre var. Ne olur ne olmaz, bakarsın Aziz Yıldırım gider, başkası gelir. Yeni gelen bizi Yıldırımcı sanıp dışlarsa, işimiz bozulur.” Bu tipleri iyi tanırım. Mayıs kongresinin ardından gizlendikleri yerden süratle fırlar ve “Büyük Başkan” sloganlarına eşlik ederler. Tabii, bir sonraki kongreye kadar.
Aziz Yıldırım, neredeyse 18 yıldır Fenerbahçe’nin içinde. Havayı iyi koklayanlardan biridir. Kızsa da, içerlese de bayramda böyle bir ortamla karşılaşacağını tahmin etmeliydi. Sayın Yıldırım, Fenerbahçe’de çok önemli projelere imza attı. Fenerbahçe’nin, ezeli rakiplerine 10 yıl fark yapmasının mimarıdır. Ama ne yazık ki, kimin gerçek dost, kimin iyi gün şakşakçısı olduğunun hesabını tutamadı. Bugün yaşanan kötü gidişin en önemli nedenlerinden biri de budur.

YORUM YAZ