Maçı izleme sanatı

Haberin Devamı ›
Bir Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi daha geride kaldı. Ne yazık ki futbol kalitesini, tribünleri, oyuncuların saha içi davranışlarını içeren yorumları bulmakta güçlük çektim. Maç öncesi Fenerbahçe Yönetimi hakem İsmet Arzuman’ı hedef aldı. Karşılaşma sonrası ise Siyah-Beyazlı cephe Arzuman’ı idama mahkum etti.
Evet, Arzuman yanlış düdükler çaldı. Peki, Beşiktaş’ın nizami golünü mü vermedi, yüzde yüz penaltısını mı görmezden geldi, Bobo ve Batuhan’a gol atmaması için engel mi oldu? Maalesef hayır. O halde bu yangın niye!
Uzatmada atılan gole gelince... Aslında maç izlemek de bir sanattır. Yorumcular ve bazı yöneticiler, ne yazık ki bu sanatı icra edemiyor. Arzuman, orta çizgiye yakın bir yerde faul çaldı. Tribün gürültüsünden düdük duyulmadı. Bu gerçeği bir kenara bırakıp, “Tertemiz gol, neden vermedi?” gibi söylemlerde bulunmak, ortalığı karıştırmaktan başka bir şey değildir. Bu düşüncede olanlara; şapkayı önlerine koymalarını tavsiye ediyorum. Ama pozisyonda “faul yoktu” derseniz, bu tartışılabilir.
Fenerbahçe, bana göre istenilen düzeyde değildi. Sistemde aksamalar oldu, Gökhan, Carlos ve Vederson kanatları uçururken, savunmanın göbeğinde adam ve alan paylaşım yanlışları oldu. Orta sahada da, sanki Fenerbahçe bir kişi eksik gibi oynadı. Çarşamba günü PSV karşısında Fenerbahçeli oyuncular, özellikle geri ve yan paslara çok dikkat etmek zorundalar. Küçük bir hata Fenerbahçe’nin Devler Ligi hayalini yıkabilir. Sarı-Lacivertliler, Avrupa’da daha disiplinli oynuyor. Seyirci desteğiyle bu düşünce Saracoğlu’nda iki katına çıkıyor. Deivid ve Lugano’nun olmaması bana göre sorun olmaz. Beşiktaş galibiyetiyle moral bulan Fenerbahçe, PSV engelini de aşıp, Şampiyonlar Ligi’nde ilk kez 2. tura çıkma şansı yakalar.