Arama

Popüler aramalar

Keşke

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Fenerbahçe, Aziz Yıldırım’ın döneminde 4. kez şampiyonluk kupasını kaldırırken, Saracoğlu Stadı’nda sevinç, hüzün, coşku, isyan iç içeydi. Sarı-Lacivertli ekibe kupayı, Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy verdi. Tribünler bir süre Ulusoy’u protesto etti. Daha sonra şampiyonluğun keyfini çıkarmaya daldılar. Ulusoy’a isyan, dozunda bırakıldı. Bunu da şampiyonluk gülünün dikeni olarak görüyorum. Ama, keşke o da olmasaydı.Kaptan Ümit, altı yıldır formasını ıslattığı Kanarya yuvasında son kez kanatlarını çırptı. 50 bini aşkın muhteşem koro, Ümit Özat’ı dakikalarca ayakta alkışladı. Bu sevgi seli karşısında ağlamadan durmak imkansızdı. Ümit’in gözünden gurur damlaları çimlere düştü. Altı yılda 3 şampiyonluk, her sezon otuz maç ortalama. Keşke istikrar abidesi Ümit Özat’ın takımda kalması sağlansaydı. Güle güle Kaptan. Saracoğlu’nda müthiş bir atmosfer vardı. 100. yıl şampiyonluğu düğün alayı havasında coşkuyla yaşandı. Sarı-Lacivertli taraftarlar, şovlarıyla rakiplerine nazire yaptılar. Malzemeciden, Başkan Aziz Yıldırım’a kadar her neferin katkısı vardı kupanın kazanılmasında. Ümit Özat şampiyonluk kupasını havalandırırken, gözlerim Rüştü’yü aradı. Sakatlanana kadar Zico’nun bir numarasıydı Rüştü. Keşke Rüştü de bu mutluluk fotoğrafında, sevinci arkadaşları ve taraftarlarıyla yaşasaydı.Maça gelince... Fenerbahçe şampiyon, Ankaragücü orta sıralardaydı. İki takımın da derdi tasası yoktu. Mücadele hiç de ligin son doksan dakikası havasında değildi. Kazanmak için oynadı iki taraf da. Şampiyon keyif verdi, taraftar tribünde, Fenerbahçe sahada şov yaptı. Keşke Saracoğlu hep 26 Mayıs akşamı gibi olsa.