Arama

Popüler aramalar

İlkeler üzerine...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Gazeteci iyi yapılanı yazdığında olumlu tepkiler alıyorsa, eleştirdiği zaman da doğal olarak aynı yaklaşımı bekler. Övgü yüklü habere alkış tutup, yanlışların kaleme alınmasını ‘tu - kaka’ mantığıyla süzmek, ‘ikiyüzlülük’ olmaz mı?Maalesef bu manzarayı sürekli seyrediyoruz. Hep iyi yazacaksın, öveceksin, olumsuzluğu hasıraltı edeceksin. O zaman en büyük sensin. Bilerek yıkıcı, hakarete varan yazılarla kamuoyu oluşturan anlayışa kesinlikle karşıyım. Ama, noktasına, virgülüne kadar gerçeklerin yer aldığı haberler nedeniyle ambargo koyup, “Sizi patronlarınıza şikayet ederim” tehdidi savuran düşünce yapısına da sonsuza kadar karşıyım. Gazeteci - yönetici - teknik adam - futbolcu köprüsünün sağlam kurulması için, tarafların ilkeli ve dürüst davranması yeterlidir.Uluorta heryerde “Daum kalırsa ben yokum” diyeceksin, sonra da haberi yazanı mahkemeye vereceksin. Bu mu dürüst yönetici elbisesi?Federasyon başkanı olduğu dönemde Haluk Ulusoy için, ‘Deli İbrahim’ benzetmesi yapacaksın, olay mahkemeye taşındığında, “Ben söylemedim, gazeteci yazmış” diyeceksin. Bu mu büyük takım yöneticiliği?Beraber çalıştığın arkadaşın hakkında yalan yanlış senaryolar üretip başkanla arasını bozacaksın, sonra da hiçbir şey olmamış gibi ortalıkta dolaşacaksın. Bu mudur ilkeli yönetici fotoğrafı?Fenerbahçe sportif anlamda rakiplerinden önde gidiyor. Kulübün kalbi olan futbol takımı iyi yolda. Tesisleşme tüm hızıyla sürüyor. Ama, yönetici kostümü maalesef bazılarına bol geliyor.İlkeleri ne zaman ‘nalıncı keseri’ mantığıyla uygularsan, ortaya hoş olmayan görüntüler çıkar. Sonra da kendini kurtarmak için başkalarını karalama turları başlar. İlkelerinden taviz vermeyense, başı dik, onurlu bir şekilde yoluna devam eder.Ya diğerleri!!!