MENÜ

Fenerbahçe bildiğiniz gibi

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Ne Güiza bu oyun anlayışıyla gol atabilirdi ne de Fenerbahçe anlaşılmaz sistem kurgusuyla. Uğur, Kazım, bazen Emre topla buluştuklarında dripling hastalığının pençesine düştüler. Dolayısıyla fazla top ezdiler. Kolayı seçip, yakındaki arkadaşlarına tek pas düşünseler, Sarı-Lacivertliler’in hücum girişimleri kesinlikle rakip kale için tehlike olurdu.
Güiza’nın neden gol atamayacağına gelirsek... İspanyol futbolcu, top nereye yönelirse, oraya koşuyor. Pozisyona girdiğinde ise, bir türlü çerçeveyi bulamıyor. Tribüne oynamayıp diri kalsa, gol vuruşlarını daha konsantre yapacak. Fenerbahçe’yi kendini ve tribünleri rahatlatacaktır. Güiza’ının attığı gol ise, ‘Armut piş ağzıma düş’ deyimiyle örtüştü.
Volkan Arslan’ın kırmızı kart görmesinin ardından, Fenerbahçe alan daralttı. Çabuk oynama isteiği ile birlikte kısa süreli de olsa fırtına kopardılar. Sonra taarruz durdu, Sarı-Lacivertliler geriye yaslandı. Antalyaspor Zitouni, Abdullah, Djiemova ve sakatlanana kadar Ertuğrul’la daha etkili geldi. Djiemova öyle bir gol kaçırdı ki, tribünler onu yürekten alkışladı. Duran top şansı, yüzde yüze dayanan Fenerbahçe, Lugano ile 2 farkı buldu. Sarı-Lacivertliler, Antalya karşısında da bilinenin dışına çıkmadı. 3 puanı kazandılar ama, 10 kişi kalan Antalya karşısında yine tat vermediler. Deivid ile Vederson’un oyuna girmesi az da olsa, tribünleri canlandırdı. Vederson sol çizgide, Deivid ise, orta alandan başlattığı atak organizasyonlarıyla üçüncü gol için uğraş verdiler ama, başta Güiza olmak üzere Sarı-Lacivertli oyuncuların son vuruşları isabetsiz olunca, skor 2-0’da kaldı.

YORUM YAZ