MENÜ

Daum, tribünler ve futbolcular

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Fenerbahçe, Gençlerbirliği’ni 3-0 yendi ama vasat bir 90 dakika geçirdi. Sarıyer ile yapılan hazırlık maçını 4-2 kaybettiler. Futbol grafikleri daha da düşüktü. Kayseri Erciyes kupa mücadelesinde karşılaşma boyunca tek pozisyon üretemediler. Aslında sinyal gelmişti. Tıkanan damarları açmak gerekirdi. Ne yazık ki, bu denenmedi. Ve Rize önünde Fenerbahçe kalp spazmı geçirdi. Samsun’a bu şartlarda gitmek intihar olur. Fenerbahçe mutlaka operasyon görmeli. Oyun kurgusu, kadro yapısı ve psikolojik motivasyon damarlarının mutlaka açılması gerekiyor. Yoksa kalp krizi kaçınılmaz olur. Daum’un Fenerbahçe’de 3. yılı. Ama hala iskelet kadroyu kuramadı. İhtiyaç duyulan transferleri yapmayıp, takım içinde yamalarla günü kurtarmayı tercih etti. Evet, Türkiye’de 2 yıl şampiyon oldu. Peki Avrupa’da Fenerbahçe ne yaptı? Alman hocanın dediği gibi kadro tecrübesiz değil. Genci yaşlısı, onlarca kez ulusal takımlarında forma giymiş. “Kadro zengin değil” dese, o zaman belki su götürür. Rize maçında Ümit önlibero başladı. Sağbek, solbek, stoper, orta saha... Daum, kaptanı canı nerede isterse oynatıyor. Kale ve forvet kaldı, bir gün onlarda olur inşallah! Ümit zaman zaman hatalar yapsa da, orta alanda iyi oynadı. Alman hoca, ikinci yarıda kötü gününde olan ve tepki alan Deniz’i çıkartıp, Ümit’i solbeke çekti. Fenerbahçe, bu bölgede en az 8-10 bindirme yapıp, Ümit’in ortalarıyla pozisyon buldu. O zaman, başla Ümit’le, sorun yaşama. Daum, Nobre’yi de sağ çizgiye yakın oynatıyor. Anelka bu nedenle 3-4 savunmacının arasında sıkışıp kalıyor. İkinci 45’te Mehmet sağ çizgiye, Nobre, Anelka’nın yanına geçti. Fenerbahçe daha baskılı oynadı. Daum maça bu düşünceyle başlasa kıyamet mi kopardı? Galatasaray’da gençler şans buluyor ve başarılı oluyor. Alman hoca da bunu yapmalı. Olcan’ın, Kerim’in, Gürhan’ın, Can’ın şans bulanlardan eksiği yok, fazlaları var. Yeter ki Daum cesaretli olsun. Anti-Daumcular’ın sayısı her geçen gün artıyor. “Daum istifa” sesleri yükselmeden, Alman hoca, takım içindeki taşlarla oynamak yerine gerçekleri görüp, doğruları yaparsa, sorunlar biter. Bir de Daum’un her maç sonrası futbolcuları suçlaması kronikleşti. Acaba biraz da suçu kendinde arasa olmaz mı? Fenerbahçe tribünleri de ikinci yarıyla birlikte değişti. Artık maçlara ilgi göstermiyorlar. Saracoğlu dolmuyor. Sabırsız ve herşeye tepki koyar bir kimliğe büründüler. Ancak tepkilerinde demokratik değiller. Mesela, Alex, Anelka, Aurelio, Luciano hata yaptı mı, pek sesleri çıkmıyor. Ümit, Rüştü, oynadıkları zaman Selçuk, Kemal top kaybedince yoğun uğultu yükseliyor. Bir de küfür başladı. Üzüm üzüme baka baka kararır. Telsim, Maraton, Migros, Fenerium derken, tüm tribünlere bulaşabilir bu hastalık. Bugün Haluk Ulusoy’a, Rizesporlu futbolculara, maçın hakemine, yarın bir başkasına... Bunun arkası gelmez. Fenerbahçe tribünleri örnek kimliğine geri dönmeli. Bir kere küfrü tamamen yoketmeliler. En önemlisi kendi futbolcusuna sabır gösterip destek vermeleri gerekir. Çünkü, taraftara şampiyonluk coşkusunu yaşatacak olan bu futbolcular.

YORUM YAZ