Bu oyunla kupa zor

Haberin Devamı ›
Güiza ile Semih’in çapraz koşuları, Deivid’in serbest dolaşım vizesi ile iki kanadı kullanması, Ali Bilgin ve Roberto Carlos’un çizgi bindirmeleri, galibiyet isteğinin yansımalarıydı. İnönü’nün tekrarını beklerken, Fenerbahçe aniden durgun akmaya başladı. Fantazi eğilimli paslar, rakipte kaldı. Deivid, Emre ve Selçuk, yorgun savaşçılara dönüştü. Top kayıpları fazlalaştı, savunmadan uzun paslarla gol düşüncesi ise ya rakip oyuncularda kaldı ya da ofsayta takıldı.
Denizlispor, beraberliğe dünden razıydı. 4’lü defansı, orta sahayı hiç geçmedi. Bangura, Angelov ve Roberts’la zorladılarsa da, gol bölgesine inemediler. İlk bölüm biterken diğer Süper Lig maçlarının çoğunda gol vardı. Saracoğlu’nda ise iki takım adına tek pozisyon dahi yoktu.
Tribünler gol istiyordu. Aragones taraftarın, “Denizli kümeye” sloganını yanlış anladı herhalde... Öyle olmasa, Semih’i çıkartıp, Alex’i almazdı. Bu ikilinin her türlü şartlarda “sağır sultan” bile iyi anlaştığını duymuştu. Neyse ki, Güiza’nın Özden’in kucağına giden şutunda Burak’a çarpan top, ağlarla buluştu. Aragones de, taraftarın öfke gazından kurtuldu.
Sıkıcı atmosferde geçen 90 dakikada Fenerbahçe, Kupa Finali öncesi moral yüklendi, taraftarını mutlu etti. Alex için hafif antrenman oldu.
Konuk taraf ise tehlike hattına bir adım daha yaklaştı. Kimbilir belki de Aragones, bütün kozlarını İzmir’e sakladı.