Arama

Popüler aramalar

Artık herkesin alışması gerekir

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Amaç gündem oluşturmak, kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmek değilse, her türlü transfer girişiminde bulunmak, profesyonelce düşünmek, bana göre aykırı bir durum değil. Bu Galatasaraylı Arda Turan da olabilir, Fenerbahçe’de efsaneler arasına girmiş bir futbolcu da olabilir. Aynı durumlar Beşiktaş için de aynen geçerlidir.
Yıllar öncesinde kaldı forma aşkı, kulüp sevgisiyle oynamak. O zaman futbol piyasasında milyon Eurolar, Dolarlar yoktu. Futbolcular çok az paralar karşılığında imza atardı. Başkanlar “Sen bizim evladımızsın” dediği zaman yelkenler suya inerdi. Şimdi hangi futbolcuya böyle bir teklifle yaklaşabilirsiniz... 3. ligden bile almaya kalksanız, mutlaka bir bedel ödemek zorundasınız.
Meseleye taraftar olarak bakarsanız elbette işin rengi değişir. Ama şundan kesinlikle emininim... Objektif düşünen kulüp sevenleri de vardır. Bu kesim ezeli rakipler arasındaki futbolcu alışverişine asla karşı değillerdir. Futbolcu istedikten sonra her takımda forma giymeli. Erdoğan Arıca, Tanju Çolak, Büyük Mehmet, Raşit Çetiner, İlyas Tüfekçi, Selçuk Yula, Ali Kemal Denizci, Engin Verel yakın tarihteki örneklerdir. Ne futbolcular takım değiştirdikleri için yok oldular, ne de kulüpler zor durumlara düştü.
Büyük kulüpler arasındaki transfer hareketleri kesinlikle oynak olmamalı. Yani futbolcu birden fazla kulüple görüşüp, onlara “Evet” dememeli. Ancak bu çizgide yapılan transferler bana göre ‘etik’ olur... Bu çerçevenin dışına çıkılması halinde ise hem kulüpler, hem de futbolcular çok büyük sıkıntılar yaşarlar.
Ezeli rakipler arasındaki futbolcu alışverişleri sonrası en önemli görev tribünlere düşer. Taraftarlar, futbolcu takımdan ayrıldı diye onu her maçta çirkin ölçülerde protesto etmek yerine, kendi takımına destek vermeyi tercih etmelidir. Eğer tribünler bu olgunluğu yakalarsa, bundan sonra üç büyük kulüp arasında yaşanacak transfer olayları, sadece camialar için renk, keyif ve heyecan aracı olacaktır.