Anfield Road ve Saracoğlu

Haberin Devamı ›
Salı gecesi televizyonda Liverpool-Luton maçını izledim. Liverpool’u anlatmaya gerek yok. Luton ise Premier Lig’in iki kategori altında mücadele ediyor. Yani Fenerbahçe-Şanlıurfaspor mücadelesi gibi... Hava soğuk ve yağışlı, ama Anfield Road Stadı’nın tribünlerinde tek bir koltuk bile boş değil. Sanki kupa finali ya da derbi oynandığını zanneder bilmeyen biri. İçim gitti, resmen kıskandım...
Çarşamba günü Şükrü Saracoğlu’na giderken aklım o maçtaydı. Başlama düdüğü çaldığında tribünlerde en abartılı şekliyle 3-5 bin Fenerbahçeli vardı. 300 kadar da Şanlıurfaspor gönüllüsü. Sarı-Lacivertli kulübün açıkladığına göre; 27 bine yakın kombine bilet sahibi bulunuyor. Onlar bile zahmet edip gelmemiş Fenerbahçe-Şanlıurfaspor karşılaşmasına...
Roberto Carlos, Edu, Aurelio, Volkan, Vederson, Önder, Selçuk, Kezman gibi as oyuncular ilk 11’de, diğerleri de yedek kulübesindeydi. Yani teknik direktör Arthur Zico, Şanlıurfaspor’u ciddiye almıştı. Taraftarlar ise, boş vermişti Fenerbahçe’sini... Gelenleri yürekten kutluyorum. Takımları kötü oynadığında hakaret ve küfür olmamak kaydıyla tepki koyma hakları var. Çünkü, Şanlıurfaspor maçına koşanlar, ‘Hep destek, tam destek’ düşüncesini benimsemişler. Diğerlerine gelince; onlar da öncelikle Liverpool-Luton maçını bir yerlerden bulup izlesinler, sonra da şapkalarını önlerine koyup düşünsünler.
Hafızam beni alıp yıllar öncesine götürdü... 1987-1994 yılları arasındaki sezona... Fenerbahçe o dönemde başarıya hasretti. Böyle lüks bir stadyumu yoktu. Kışın Çamlıca’dan esen rüzgar insanı buza keser, yağmur iliklere işlerdi. Roberto Carlos, Kezman, Alex, Aurelio düzeyinde yıldızlar da kadroda yer almıyordu. Ama tribünleri hiç bu kadar ilgisiz gördüğümü hatırlamıyorum. İngiltere ile Türkiye arasındaki uçurum düzeyindeki fark neydi acaba? Futbol kültürü mü, gerçek takım sevgisi mi, gelişmiş ülkelerin eğitim avantajı mı, ekonomik sorunlar mı? Bence hepsi içiçe... Bunlara federasyon ve kurumsallaşma faktörlerini eklemek daha doğru bir tespit olur. Hatta, ülkeyi yönetenlerin spora bakışlarını da!
Acaba ilgisizliğin nedeni, beklenen transferlerin yapılmaması da olabilir mi?