Yorgunluk bahane!

Haberin Devamı ›
Klasik bir Konya deplasmanı. Açalım; dondurucu soğuk, sahadan başka her şeye benzeyen bir zemin ve Galatasaray adına zorluk derecesi üst derece olan bir deplasman. Şampiyonluk yolunda kaybedilecek yarım puanın bile adı ‘Beyaz bayrak’ konuk takım için. Vaziyet stres dolu balta girmemiş Konya sahasında tahmin edersiniz...
Bülent Korkmaz, Bordeaux maçındaki düzene devam demiş, gereksiz kendini ispatlama çalışmalarından uzak. Başta Ayhan, Lincoln ve Baros’un diğer arkadaşlarından daha fazla yorulacağı, başka da seçeneğin kalmadığı 4-1-3-1-1 düzeni kaptanın seyir defteri. Buradaki ‘1’ler diye bahsettiğim isimler maçın yardımsız kramponları. Sabri’nin akıl dolu asisti, Konyaspor kalecisi Jefferson’un ‘Ne dedin sen’ edasıyla salladığı şamara rağmen Arda’nın golü... Bu arada fırsatı kaçıran ev sahibi. Meira ve Emre ‘iki yabancı’ şarkısının klip çekimindeler sanki. Kademe falan hak getire, arkaya atılan her topta panik havası. Neyse ki arkadaşlar için devre imdada yetişiyor. İkinci yarı Ümit Karan, Aydın ve Mehmet Güven antre yapıyorlar. Nakarat aynı. Kapandıkça kapanan, umutları kontraya taşıyan bir takım, yani Galatasaray. Başrolde geçtiğimiz günlerin formsuz ismi De Sanctis. Bu kez derli toplu İtalyan eldiven.
Evet, 3 puan futbolsuz akşamda İstanbul ekibinin, oynamadan şöyle böyle. Bahane hazır ‘Perşembe ağır geçti yorgunduk.’ Eyvallah, bir itirazımız yok, hele daha önceki deplasman dönüşlerini hesaplarsak. Lig karışmıştı, Fenerbahçe Sivas’ın maskesini düşürdü, Galatasaray bu sonuçla o karışıklığın dışında yer almadı. Ama öyle istikrarlı (!) futbolumuz var ki, ne desek boş...