Yazıklar olsun

Haberin Devamı ›
Galatasaray’da, ya devam ya da hüsran olabilecek bir maç. Aslında Helsinborg çantada keklik gibi. Ama son haftalardaki görüntünün flu ve rakibin İsveç etiketli olması tedirgin etmiyor değil. Endişelerimiz malesef daha ilk dakikada kendini gösteriyor. Geçen hafta tam anlamıyla iyileşmeden sahaya sürülen Lincoln modelini, bu sefer Sabri de yaşıyoruz. Şak, 0-2... Yuhalanarak sahadan çıkan bir yetenek. Kim suçlu, ben değilim herhalde. Kalli bu mantıkla devam ederse, çok ıslıklanacak krampon görürüz ilerleyen günlerde. Alman panzeri hesabını herzamanki gibi yapmış. Sadece fiziği kuvvetli konuk takımı düşünerek, Nonda’nın yanına Hakan Şükür’ü koymuş. Mantıklı, fakat onlara kimin topu taşıyacağının hesabını yapmamış. Neyin hesabını yapmış ki!
Merkezi alan tam anlamıyla evlere şenlik. Eski Lincoln’ü ara ki bulasın. Keza Linderoth’un da farkı yok. İstanbul havası yaramış ki, yaramış arkadaşlara. Oyuna girdikten sonra Arda, biraz da Nonda dışında hiçbir çaba yok. Defans mı? O da, Allah’lık Ali bey... Misafir takımın iki futbolcusu Omotoyossi ve Makondele kelimenin tam anlamıyla bizimkileri paçavra etti. Hiçbir kademe yok, önlem yok bütün kontralar Aykut’la burun buruna.
Bütün bir 90 dakika ikinci sınıf Türk filmlerinden bile daha beter bir Galatasaray. İlklerin patenti sadece ve sadace Galatasaray’a ait olsa bile, siz bu basiretsiz futbolunuz ve ne yapmaya çalıştığı anlaşılamayan hocanızla daha kimleri konuşturursunuz, Allah bilir. Daha ne söyleyelim, 2000 yılından beri bir serveti yok ettiniz. İlk Tromso, sonra da dün geceki Helsingborg, daha var mı? Yazıklar olsun... Kimseyi bu kadar üzmeye hakkınız yok.