Yazık!

Haberin Devamı ›
Onların adı Galatasaray ve Fenerbahçe, değil mahallede uzayda karşılaşsalar duygular bambaşka oluyor, büyüklük bu olsa gerek. Karar verdim her ne olursa olsun Hagi’yi konuşmayacağım, çünkü bu Rumen Hoca’nın değil Floryalı arkadaşların onur mücadelesi bir anlamda. Bütün bir sezon yan gelip yatanların kendini affettirme sınavı da diyebiliriz. Nasıl bir mantıksa bu, modaya uyalım bizde.
Arena ses olarak deli bir stat ama dün iyice çılgınlaştı özellikle ev sahibi tarafından. Öyle bir tantana ki yanında oturan arkadaşını duyman mümkün değil. Rekor da kırıldı bildiğiniz gibi. Maça iştahlı başlayan da aynı taraftı. Bunda Fenerbahçeli futbolcuların ortama ayak uyduramamasının da payı büyüktü sanırım. Kazım’ın imzasından sonra ve hatasız oynayan iki stoperin hekemin de katkısıyla saçma sapan bir şekilde duble sararması oyunu terse çevirdi. Ataklarda bu kez konuk takımı daha fazla gördük. İkinci 45’teki manzara, Aykut Hoca’nın risk alıp defansını daha da öne taşıması, Galatasaray’ın ise pusuya yatması. O kadar yaslanırsan ve kontradan yakaladığın fırsatları harcarsan golü de yersin tabii hem de katmerli.
Evet derbiyi Fenerbahçe kazandı, normal, senin kapasiten bu çünkü 90 dakikayı çıkaramıyorsun. Yazık oldu Cana, Gökhan Zan, Yekta ve Kazım’ın emeklerine. Diğerlerine sözüm yok zaten dün akşam jübilelerini yaptılar. Hagi’yi de konuşmayacağımı söylemiştim onu sorumlulara havale edelim. Bir moral aradı bu taraftar onu da iki paralık ettiniz yazıklar olsun.