MENÜ

Utanın...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Beyoğlu’ndaki yürüyüş anlamlı, umarım adrese gider ama sanmam. Sonumuz ne olacak, onu Allah bilir diyelim. Puan kaybına asla tahammülü olmayan Galatasaray ile onur mücadelesine çıkan Trabzonspor’un 4 gün sonra tekrar buluşması. Tat yok pozisyon da, Demirören’in açıklamaları futbolcularının kramponlarına pranga vurmuş adeta. Taraftar da aynı, çaldılar heyecanımızı, bitirdiler futbolumuzu gidenler ve hâlâ o koltuğun başındakiler...

Sıfır bir ilk yarı zaman zaman saman alevi denilebilecek tek tük enstantaneler o da karaborsa koskoca bir kırkbeş dakikada. Sonlara doğru riskler maksimumda. Melo’nun çıkarılması merkezde Selçuk’un teklenmesi ilerde Elmander, Necati ve Baros üçlemesi. Bu arada ender de olsa konuk takımdan da can yakıcı pozisyonlar, Muslera’da eriyen toplar. Karadeniz ekibinden müthiş direniş maç öncesi, komplo teorileriyle şu meşhur avukat utansın utanmaları varsa. Son 15 dakika doldur boşalt hababam. Necati’nin kaçırdığı akıllara zarar... Bitti olmadı. Son vuruşlar bahçeye ve kaçınılmaz son. Tabi bu kadar dağınıklık da hiç görünmemişti aylardır Arena’da. Şimdi ne olacak? İnisiyatif karşı tarafta. Bu mevsimde üstelik bu karışık ortamda tüm avantajlar senin elindeyken bu duruma düşeceksin. Yazık! Herkes canıyla uğraşırken sen keyifteydin ve olayı son maça bıraktın. Orada ne mi olur? Bilemem. Her zaman olduğu gibi ‘müneccimle bir akrabalığımız yok ki’ diyelim, size onu Floryalılar diyecek. Aslında bizimkisi de abesle iştigal. Son olarak Şenol Güneş’in dediği gibi “futbol konuşmamıza gerek kalmadı artık” utanın...

YORUM YAZ