Tebrikler!

Haberin Devamı ›
Ligin istikrar formasını üzerine giymiş bir ev sahibi, durumuna baktığımızda bu sezon inanılması zor ve şaşırtıcı bir senaryonun kahramanları olmuş konuk! Biri hedefi olan, taraftarına bayram yaşatmaya hazır Beşiktaş, diğeri içi boşalmış sevenine arabesk dinleten Galatasaray. Üstelik eksiklerle dolu, kalesinde bu sene 90 dakika değil, 9 saniye görmediğimiz ve artık veda etmeye hazırlanan Orkun! Ama her ne olursa olsun sonuçta derbi, skoru falcılıkla çözülemeyecek bir akşam. Hadi bakalım inelim sahaya...
Bülent Korkmaz inadını kırıp pısırık futbolu yerine birazda Skibbevari oyun anlaşını tercih edince özellikle ilk yarıda İnönü’de keyif veren takımının adı Galatasaray’dı. Topa her daim sahip, kontrollü futbolu tercih edende. Arda’nın göz kamaştırıcı futbolunun arkasında oynayan Sabri’nin payı büyüktü. Nonda’nın boşvermişliği, Kewell ve Baroş’un bonkörlüklerinin faturasını Mehmet Topal ödedi, şansızlığının da kurbanı olarak. İkinci 45’de de baskın olan yine Floryalı’lardı. Kewell bu kez kaçırmadı fakat konuk takımının defansı Yusuf’u öyle bir kaçırdı ki. İnanılmaz. Anlatılmaz izlenmesi lazım...Maçın sonlarında hakemde sahne almak istedi. İbrahim Üzülmez’e Kewell tarafından atılan dirsek penaltı olmalıydı.
Sonuçta beklenen gerçekleşti iyi oynamamasına rağmen favori kazandı. Bülent Korkmaz ve Galatasaraylı futbolcuları dün akşam için eleştirmek yersiz. Dogrusunu söylemek gerekirse bu kadar mücadale edeceklerini hiç tahmin etmemiştim. Beşiktaş’ı şahsıma iki üç kendini bilmez tarafından yapılan saldırıya rağmen kutluyorum. Maçı hak etmediler ama şampiyonlugu evet...