Taş gibi...

Haberin Devamı ›
Hemen belirteyim bu bir umuda yolculuk yazısı değildir, kimseye hayal tacirliği yapmaya da niyetim yok. Yaklaşık beş gündür Galatasaray’ın Hollanda kampındayız. Burada rahat ve güzel bir ortam var. Hemen futbolculardan başlayalım dilerseniz ve tabii ki Arda’dan. Hatırlarsanız bundan önceki yazımda Arda’yı eleştirmiştim. Sanırım mesaj alınmış. Yıldız futbolcu artık kaptanlığın artı değerinin farkında. Yeni gelenlerle ilgileniyor, iletişimi pozitif, büyüklerine saygılı. Aferin Arda, senden beklenen bu.
Takımın, geçen sene olmayan sevgi ve birlikteliğin, şimdi tam tersi bir görüntü vermesinde, akılları başa alan perde arkasındaki gizli kaptan Ayhan’ın da emeklerini yadsıyamayız. Gelelim yeni transferlere.. Cana hakikaten söylendiği gibi kafa, tekme, krampon Allah ne verdiyse giren adeta korkusuz bir savaşcı. Ali Turan’ın da farkı yok Arnavut futbolcudan. Mehmet Batdal tam bir şans. Hem heyecanı, hem efendiliği 10 numara. Hakan Şükür benzetmesinden etkilenmezse yolu açık. Musa’nın gençliği yeter. Biraz da Serdar Özkan.. Yemen Ekşioğlu haklıymış, “Kendini verirse bu senenin en önemli transferi olur” demişti. Jenerik iyi değil, mükemmel. Çağlar için bir şey söyleyemiyoruz, zira şu an hafif bir sakatlığı olduğu için daha gün yüzü göremedi.
Geçiyoruz ağzı ile kuş tutsa kimseye yaranamayan Adnan Sezgin’e. Futbolun yeni patronu herkese inat var gücüyle çalışıyor. Siz bakmayın Rijkaard’la kavga etmiş masalına. Neymiş suratları asıkmış, ne yani günün 24 saatini otuz iki diş sırıtarak mı geçirecekler! Galatasaray’da light devri kapanmıştır. Saldıran, kolay pes etmeyen, tabiri caizse deplasmanlarda etek giymeyen taş gibi bir takım geliyor, haberiniz ola...