Sefiller...

Haberin Devamı ›
Anlamak zor. İzmir’e gidiyorsun kabak tarlası, Karabük’e geliyorsun fark yok bir de inşaat tuz biber, bütün bir yaz boyu ne yaptılar, evet anlamak zor. 2010’da eller aya, biz yaya hesabı. Ne desek boş değişmez, yormayalım kendimizi. Mercanları kuşanmış, bolca sakatı üstüne üstlük Servet’i kuaförde bırakmış Galatasaray, Karabük önünde. Ev sahibi, lige yeni merhaba dese de bugüne kadar çizgisi iyi, ekonomik gücü de yerinde olan Karabük, her vakit tehlike, hele bir de Emenike gibi bir silahı varsa...
Maçın hakemi Aytekin Durmaz’ın skandal kararı ile başladı akşam. Kemal Sunal filmlerini aratmayan bir penaltı, Cüneyt Çakır’la Edirne ötesinde gurur duyduk bununla ne duyacağız peki? Durmaz efendi, hadi senin gözlerinde problem var yardımcına ne demeli, pozisyona piştisin sen de pişti oluyorsun. Hakem değil bahane, hakem mi tartışılır antrparantez tabii ki, sonraki tufana bakalım. 11 dakikada duble, bizim mahallede bir laf vardır, “Lastik patladı şöför camdan atladı” diye, işte o misal. 4 haftadır bala, şansa, futbolsuz puanlar alan Galatasaray’ın vesikalık hali belli oldu. İlk atak 61. dakika, zahmet oldu jöleli arkadaşlara. Barış’ın olduğu bir ilk onbir, gol atması anlamı bozmuyor, Aydın’ı kurtarıcı gören bir anlayış...
Hem yazılarımızda, hem de Radyospor’da ki programımızda Hollandalı’nın yarardan çok zararı olduğunu söylemiştik. Adnan Polat’ın yanındakilere de sesleniyorum, Başkan’a düşüncelerinizi söyleyin ne bu korku? Mr. Rijkaard, ben “Go home“ demem, ilkelerime aykırı. Ama artık git lütfen, hiç kimse Galatasaray’ı bu kadar sefil duruma düşürmedi. Karabük taraftarı “üç, üç” diye bağırıyor hiç unutmayacağım bunu, utanın ya...