Rahatladınız mı...

Haberin Devamı ›
Kaybeden sezona veda, iyi tatiller, beraberlik bile kesmiyor eyvah eyvah! İlk onbirler; merkez ağırlıklı mücadeleci bir anlayış. İstikrar adına aynı kadroyla sahne alan Hagi, öte yandan rotasyon yapan bir Schuster göreceğiz... Önce ilk 45; yenik duruma düştüğü zaman bile sahanın her yerinde. Konuk takımın on sekizinde kamp ama son vuruşlar bahçeye. Beşiktaş’ın tek atağı ve penaltı, Cüneyt Bey haklı, peki Hilbert’e neden 2. sarı çıkmıyor, çıkmaz! Kayseri’de başlayan yıkıma devam. İkinci 45; Sabri olması gereken yerde, Batdal’ın antresi sonra da Baros sonucunda özlenen 4-4-2. Son şanslar, alınan riskler. Dakikalar ilerliyor, baskı artıyor nafile, üstüne bir de Nobre ve son nokta... İyi oynayıp takla olmak buymuş. Önce Kayseri, sonrası dün akşam, baskı eyvallah, mücadeleye şapka ama gol atamıyorsun ne olacak? Olacağı şu, madem şimdiden kepenkleri kapattın, bugünden itibaren radikal kararlar alıp bazı futbolcu arkadaşlarla yolunu ayıracaksın ve tercihlerin doğru olacak. Ne zaman ki Nonda’yı satıp Kewell’i tercih ettin, işte o gün belliydi böyle olacağı. O andan itibaren Baros yoksa gol de yok. Keita’dan hiç söz etmeyelim, satılması tam facia. Yazık, Sami Yen’deki son derbide, ailece bu şekilde tarihe geçtiniz bravo! Son olarak, tüm hafta etkilemek adına ‘Cüneyt Çakır’la Beşiktaş kazanamaz’ diyenlere gelsin, rahatladınız mı...