Arama

Popüler aramalar

Peki ama yarın?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Opsiyonun yok, lig başlamış alıp başını giden takım sayısı fazla. Beraberlik kesmez, yenilgi felaket getirir. İşte bu yükle gitti İzmir’e Galatasaray. Rakibi Buca her geçen gün oturan hiç de yabana atılmayacak bir ekip. Zor ve sıkıntılı bir akşam olacağı kesin özellikle konuk takım adına. Sahadan başlayalım isterseniz, patates tarlası diye tanımlamak az kalır medeniyet kokan İzmir’imin çimlerine, kabak tam bir kabak, yazık. Seyirci mi, özlemişler Galatasaray’larını, doldurmuşlar hatırı sayılır şekilde, Sami Yen’den farksız...

Rijkaard inadından vazgeçmeyecek belli, yeni bir olay değil, artık biz yazmaktan sıkıldık tekrar etmeyelim o meşhur taktiğini! Ali Turan’ı yanına alıp Serkan’ı sürmüş. Arda’nın yokluğunda tek adres olabilecek isim Elano yanında. Pino yerli yerinde ama ona top taşıyacak servis yapacak kim? Misimoviç’le arası en az 40 metre... Nasıl olacak, olmuyor tabiki. İkinci yarı dank etme vakti, sağ kulvarda trafik yoğun. Kişisel çabalar, yürek koymalar, eyvallah, oyunmuş, futbolmuş hak getire. Takımın ağabeyi Ayhan’ın yaradana sığınırcasına vuruşu süzülerek ağlarda, ilk pozisyonvari pozisyon gol! Acı ama gerçek.
Akşamı ve Rijkaard’ı Ayhan kurtardı. Her zaman söylüyorum bu takım bir mucizeye imza atıp zirve takipçilerinden olursa bunun tek sebebi futbolcuların gayretleri ve üzerinde taşıdıkları formanın ağırlığıdır. Yoksa Hollandalı’yla, bu ısrarla, seçimleriyle, ne olduğu belli olmayan oyun anlaşıyla ve de göz zevkini sıfıra indiren futboluyla çok zor. Hadi bu günü kurtardın, peki yarın ne olacak?