Arama

Popüler aramalar

Paranoya

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bükreş’ten yaralı dönen Galatasaray için sıkıntılı gece. Rakip her ne kadar eksikleri de olsa, her dem Anadolu’nun istikrar abidesi olmuş Kayserispor. Özetle zorluk derecesi 5. viteste olan bir maç. Skibbe’de erken panik başlamış, aslında paranoya desek daha doğru. İsimler farklı, düşünce aynı, ama bu sefer korku seviyesi maksimumda. Yine tek forvet, yine çift ön libero, koskoca bir ilk 45, elde var ‘0’. Üstelik bu yarının en çok parlayan adı, müthiş refleksleriyle İtalyan eldiven. Barış sakatlanıyor, yine hamalsız kalıyor konuk takım. Oyuna giren milli yorgun Mehmet Topal. Aydın sürpriz sanatçı, yerini yadırgayan Linderoth’un önünde sigorta. Servet’e bir haller oluyor, toptan kopamıyor. Arda’nın form grafiği şaşırtıyor, beynindeki futbol isteğini ayaklarına geçiremiyor.
İkinci yarı şablon aynı, Galatasaray daha istekli. Sakın ha kanmayın, bunun sebebi ev sahibinin kabuğuna çekilmesi. Bu kadronun değerini Tolunay Kafkas anlıyor, Skibbe titriyor. Kewell kıpırdıyor, arkadaşları bakıyor. Baros’tan ‘Superman’ olması bekleniyor, ama ona yardımcı olacak Ümit Karan, Alman üstadın(!) yanına gidiyor, burnundan soluyarak...
Zaman lazım dedik ama o zaman git gide daralıyor. Skibbe’nin bir an önce hangi takımı çalıştırdığı, futbolcuların da üzerlerindeki formanın nereye ait olduğunu düşünmesi gerekiyor. Yönetimin her şeyi feda ederek, tarihinin en pahalı kadrosunu kuran Galatasaray’a bu tip futbol yakışmıyor. Kişiliksiz, heyecansız ve ilkesiz. Yazık oluyor...