Özhan Ağabey...

Haberin Devamı ›
İşte bu amaçla kurulmuş Galatasaray, ilkler hep bu camiaya nasip olmuş. Duygulanmamak elde değil, gazetemiz sayesinde dünyanın bir çok ülkesini gezip stadyumlara konuk olduk, ama yok böyle bir şey yok! İnanılmaz gerçekten inanılmaz. Metrodan başlayalım dilerseniz.
Aslantepe’de indik futbolcu edasıyla, tünel bizi o devasa yapıya çıkardı. Taraftarlardan tek ses “Allah be!” Bence de öyle, nutkumuz tutuldu desek abartıyoruz saymayın, abartılacak bir durum yok çünkü. Büyülü atmosfer daha dışarıda başlıyor, ya içerisi? Girelim...
“2016 kriterlerine göre dünyanın en iyi stadı demişti” Polat, hadi canım demeyen var mıdır bilmem ama Başkan haklıymış. Öyle bir işlemişler, Toki yetkilileri nakış nakış vallahi.
Cem Yılmaz’ın reklamı olay, eline sağlık Fenerbahçeli arkadaşım. Akustik demiş reklamda ona da abarttık dedik az demiş, yok böyle bir akustik. Ali Sami Yen cehennemdi ya burası da öyle, deplasman takımlarının hakikaten işi zor. Evet şimdi finale geliyoruz, ilk önce Özhan Canaydın, ne emek verdi rahmetli bizzat şahidim. Ankara’ya gitmeleri ansiklopedi olur. O şimdi rahat uyuyor, rahmetler dorukta Galatasaray’ın tek ağabeyine... Sonrasında Adnan Polat, Işın Çelebi, Ali Haşhaş ve arkadaşları sizlere de helal olsun.
Tabii ki bazı eksikler var, fakat bu kadar güzellik tüm arızaları kamufle ediyor. Tabii nankörlükleri de hoşgörüyle. 2-3 ay sonra hepsi biter, mükemmellik ötesine de şahit oluruz. Eee eleştirmesek olmaz, soracağız tabii, ultra bir stat eyvallah.. Ya kadro? Hadi bakalım, buraya yakışacak takım ama adam gibi takım...