MENÜ

O da giderse...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Galatasaray için hareketli ve hararetli bir hafta yaşandı. Baştan söyleyim bu maçın skoru ne olursa olsun Tudor doğru bir hamle. Ayağının tozuyla aldığı kararlar kimseyi şaşırmasın. Yorgun Hakan Balta ve Bruma’yı kadroya almaması son derece isabetli. Bruma demişken her defasında menajerini masaya oturtan ve inanılmaz para isteyen, verilmeyince küsen bir arkadaş. Bu şımarık çocuğa birilerinin ders vermesi gerekiyordu Tudor da bunu anında yaptı. Ayrıca maçlardaki egoist hareketleri de cabası... Başta Poldi olmak üzere tüm forvette oynayan arkadaşları Bruma’dan pas gelecek diye her maç göbekleri çatlıyor adeta...

Poldi’den gelen imza...

Takımın herşeyi Sneijder yine yok. Semih’in partneri bu kez Chedjou’ydu. Hiç şaşırmadım. Öncelikle belirteyim Muslera’nın en rahat 45 dakikası... Gerisini siz tahmin edin. Selçuk dışında herkes kendine çeki düzen vermiş. Tecrübeli krampon Riekerink döneminde kalmış hala al gülüm, ver gülüm, takım arkadaşlarının arzusunu görünce böyle düşünmemek imkansız. Mücadele var, topu kaptıran tabiri caizse tekrar kazanmak için yırtınıyor. Ev sahibi Rize takımı hücum edemiyor, bunun sebebi Floryalılar’ın bıktırıcı presi. Linnes ve Sabri’nin 3. bölgeye katkıları öncesine nazaran gece ile gündüz kadar farklı, olumlu yönde tabii. Yasin-Jouse işbirliği, Poldi’den gelen imza...

Çare olmadı!

Birinci yarı ev sahibi yavaştan gelmeye başlayınca Tudor, Josue’yi alıp Tolga’yı oyuna sürdü. Haklıydı hoca, o ana kadar parçalıların merkezi ilk 45’teki etkisini kaybetmişti. Çare olmadı. Bu kadar yaslanırsan golü de yersin. Özgür Çek’in nefis golü maça denge getirdi. Evet Tudor ilk maçında iki puan kaybetti ama geleceği düşünürsek durum artık pekte karanlık değil. Çünkü Galatasaray’ın artık kararlı bir hocası var. Riekerink gitti bir de Florya’nın başındaki şehzade giderse inanın her şey daha güzel olacak...

YORUM YAZ