Arama

Popüler aramalar

Hoş geldiniz...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Her iki taraf için de sıkıntılı gece... Samsunspor, sahasında İstanbul büyüklerine karşı endamlı, üstelik artık puan kaybına da tahammülü yok. Misafir ise haftalardır deplasmanda gol yememiş, üstüne bir de liderlik eklemiş görünümüne. O da sıkıntılı ama “keyifli stres” desek daha doğru olur sanırım...
Neyse, ilk baskı bitti top ağlarda. Alışılmış 11’den sağ bölgenin zorunlu olarak komple değişimi seriyi bitiren ilk faktör.. Sabri hazır değil, önünde oynayan Engin o bölgenin adamı hiç değil. Yardımına gelen Emre. Eee ne oldu sana arap saçı, ana baba günü. Sürekli açık, sürekli yenen kontra hep aynı adresten. Arkadan bir Sabri skandalı daha, olacak iş değil. Çokta üzerine gelmek doğru mu sakatlığını matematiğe vurursak eğer. Birde sürekli fırça ailecek Engin’e, anlamadık sanki bir tek günah keçisi o sanki...
İkinci 45 her şey tepe taklak çaresizliğin getirdiği doğruyu bulma adına. Ujfalusi Sabri’nin kanadına, Melo stopere o da idareten, Riera sola. Riskler maksimumda. Sonra Servet’in girişi araya sıkışmış bir gol var umut veren Semih imzalı. İnanın maçın başında bu düzen olmalı demiştik yanımızdaki dostlarla ama neden 57 dakika beklendi garip. Sonrasında Riera’nın inadı, Selçuk’un lezzeti. Arkadan Baros ve Sercan...
Kabus gibi bir gece. Galatasaray’ın büyük takım olduğu bir kez daha ispatlandı. Bu kadar kötü oynadığı akşamı güne çeviren kramponlar, geçte uyansa Fatih Hoca’nın yerinde kararları. Son söz; hoş geldiniz Riera ve Sercan bir siz kalmıştınız...