Arama

Popüler aramalar

Hasan Şaş...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Ara sıra internet sitelerine girip, Galatasaray’ın mucizevi sayılan nam-ı diğer 20.45 etiketli şampiyonluk görüntülerine bakarım... Bunun sayesinde bambaşka duygular içine girer, bir anlamda günün stresini atmış olurum.
İmdadıma yetişen kareler
Bugün, yine böyle bir hâl içindeyim. İmdadıma her zaman olduğu gibi yine bu kareler yetişti. Fakat bir başka şekilde baktım unutulmaz anlara... O görüntülerde Hasan Şaş’ın hırsını, forma aşkını ve sevincini görünce tekrar düşündüm. Acaba çok mu ağır eleştirmiştim bu deli dolu kardeşimi? Evet...
Özeleştiri zamanı...
Sonuçta işiniz eleştirmenlik olunca, açığını yakaladığınız zaman acımasızca eleştirebiliyorsunuz. Hasan da sağolsun, hepimize oldukça ‘açık’ verdi. Ben de, çok iyi tanımama rağmen üzerine üzerine gittim, bel ağrılarının acımasızca kramponlarını kitlemesine rağmen... Adamlığını, delikanlılığını geri plana atıp, kavgacılığını ön plana çıkartmak işime geldi doğrusu. Bunu da bir özeleştiri olarak sayalım gitsin. Ya da bir anlam da günah çıkartma...
Hasan da sütten çıkma ak kaşık değil tabii. Bazı jest ve mimikleri, elinde tesbihi, kısaca imajı birilerine, dolayısıyla bana da antipatik geliyordu. Ama kalbini biliyordum, yardımseverliğini de.
Size izletmediler mi!
Takım arkadaşları içinde hiçbir zaman mikser olmadığını, hatta mikserlere açtığı savaşı da...
Şimdi ağrıları geçmiş bir Hasan Şaş var, gün geçtikçe yıldızı tekrar parlayan. Ben derim ki; destek olalım, kaybetmeyelim bu deli yüreği. Hem Milli Takım hem de Galatasaray için... Kalli’ye de tavsiyem; Hasan’a formayı vermesi. Duyuyoruz ki Lincoln, Linderoth ve Sabri bugün ilk onbirde yer alacakmış... Hasan’a da yer arıyormuş, hatta çaresiz kalmış. Geçiniz... Siz Alman ekolünden ve disiplininden geliyorsunuz Herr Kalli! Formayı kapmak, sadece star isimlere mahsus bir olay değildir. Kaldı ki, Hasan da bir star. Yoksa size 20.45 bandını izletmediler mi?