Hala burada ya

Haberin Devamı ›
Lige ara verilmiş, ilaç (mı), yeni kartvizitler sahada, soluk (mu), Fenerbahçe yenilmiş, yasal doping (mi) bütün bu soruların cevabı Antep sınavında şekillenecekti. Maçtan önce efsane Metin Oktay sesleri yıldızlarla öpüşmekte, tüyler diken diken. Oktay futbola veda ettikten sonra bir kez olsun Galatasaray için dedikodu yapmadı, o yüzden Kadıköy’de bile heykeli var, rahmetle anıyoruz, anlayan anladı! Bizim Rijkaard’da değişim sıfır, değil Misimoviç, Messi gelse yine aynı sistem. Adam baş koymuş bu yola (!), 4-3-3 mü, ya da açılımı 4-2-3-1 midir nedir lanet olsun, sanırım bu rakamlar nasıl oynasakta başarsak deyip anti futbolun tanımı. Yahu koca bir 45 dakika kalite yerlerde, atak o da ne, doğru dürüst arka arkaya 3 pas haram, misafirin ekmeğine yağ. İkinci 45 antre hızlı, değişiklikler yerli yerinde kafamıza taş düşecek. Kewell’ın hırsı ve inadı arkadaşlarını “Uyanın be yeter“ dedirtircesine. Haklı olarak 3 puana uzanan penaltıya imza bizzat kendisinden. Ya sonrası; ecel terleri, Servet ve Neill’e dua, dudaklarda en derinden. Arda’ın yokluğu da hissedildi alenen...
Yeni arkadaşlardan söz edersek Misimoviç’e zaman lazım ama İnsua sınıfı geçti. Pino’dan bahsedelim hatırı kalmasın, oyunda kısa zaman kalmasına rağmen umut verdi. Umut vermeyen her zamanki gibi Rijkaard. Alan memnun, satan da, Adnan Polat iki senelik daha anlaşma teklif edecekmiş Hollandalı’ya. Benimde bir teklifim var, şu maçın kasedini Polat’a ben gönderecegim, eğer hala aynı fikirdeyse birimizin aklından zoru var demektir. Ne derseniz Başkan, ben hazırım...