Arama

Popüler aramalar

Elveda...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Ya hep, ya hiç. Havalı deyimiyle ‘Olmak ya da olmamak’ deplasman fakiri Galatasaray için. Nasıl böyle bir duruma düşüldü, takip edilmek varken takipçi olmak inanılır gibi değil. Üstelik böyle yıldız kramponlarla süslü bir takım. İşte bu yıldız ama fazla aklı havalarda olanlar Rijkaard’ın yanında, ‘işçiler sahaya’ denince mücadele gücü yüksek olan arkadaşlar gördük Sivas’ta. Özellikle Mehmet Topal kızmasın saksı düştü misali merkezin yükselen değeriydi. E be kardeşim bugüne kadar neredeydin demezler mi adama, gerçi yanında Ayhan gibi bir beyin, golün sahibi yerinde duramayan bir Barış, sen de haklısın Mehmet yanında süslü prensler yok bu akşam hiç değilse, fırsat bu fırsat.

Bir düzen vardı Galatasaray’da kah 4-4-2, kah 4-5-1 ama bir düzen. İlk yarı oynanan futbol geçen haftanın Kadıköy travmasını çabuk atlatılmış izlenimi verdi. Uzun zamandır görünmeyen yardımlaşma, birbirlerinin açıklarını kapatma olumlu enstantanelerdi. Rahat geçecek dedik, yanılmışız. İkinci 45, ilk dakikadan itibaren anlamsız bir panik. Sivas oynuyor konuk takım bakıyor. Aykut geceyi kurtaran, yenilgiyi önleyen eldiven, anlayın durumu. Neill’ın da hakkını yemeyelim kritik noktalarda hep Avustralyalı’nın ismi. Nereye kadar...

Beklenen, son dakika geldi, Mehmet Yıldız haklı sevincin mimarı oldu. Son hedef sonlandı. Rüya takım kâbus oldu. Peki şimdi kimden hesap sorulacak. Adnan Polat hâlâ Rijkaard’ın arkasında mı duracak. Fatura bu yüzden çıkmadı mı bugüne kadar. Herkes herkesin arkasında. Peki ya Galatasaray. Elveda...