Drogba-Melo ve Muslera

Haberin Devamı ›
Havanın güzelliği mi, yoksa Avrupa moralsizliği mi bilinmez. Ama bana saçma geliyor böyle bir tablo. Bir tek koltuk bile boş kalmamalı şampiyonluk yolunda. Fatih Terim’den hafifte olsa rotasyonlu bir kadro Mersin önünde. Sabri, Hakan ve Emre Çolak. Selçuk ve Riera’nın yokluğu da bu mecburi rotasyonu gerçekleştiren etkenler.
Tam bir felaket ilk 45 ev sahibi takım için. Önce yenilen gol, bitmedi sonra tam atağa çıkarken rakibine verdiği bir avuç pozisyon. Muslera olmasa en az üç olurdu abartmıyorum. Durun daha Dany’nin kızarışı ‘Hakem Bey’ haklı. Sinirlerin bozulması, sarı kartların havada uçuşması. Bunlarda da ‘Hakem Bey’ haklı. Ama Fatih Terim’in ‘Hakem Efendi’ tarafından atılması tam bir skandal. En azından bizim olduğumuz yerden öyle görünüyordu. Ne isterler Fatih Hoca’dan bilinmez. Biliniyor da konuştuğumuz zaman amigo oluyoruz. Şalter inmişti demiştik haftalar önce, her geçen gün daha da iyi anlayacaksınız. Haa, birde bu kötü oyuna rağmen Burak imzalı direkten dönen duble atak.
İkinci yarı büyük bir baskı Floryalı’lar tarafından. Drogba ve Melo ateşleyici ve gecenin en iyi kramponlarıydı. Seyirci ayakta kalpler duracak. Kaçan pozisyonlar. Sonunda Didier Drogba’nın ustalığı ile kazanılan penaltı. Yanlış anlaşılmasın buz gibi penaltı. Melo ve beraberlik. Arkadan maçın kahramanı Tanrı’nın da yardımıyla Drogba’nın enfes imzası. Bir atılan daha var kenardan, bu kez Hasan Şaş. Bu hengamede göremedik, özür! Kalan Ümit Davala’ydı. Davala da dışarı, inanılmaz! Kulübe masör Uğur’a kaldı. Bu arada Drogba’dan bir gol daha. ‘Oh’ dedi taraftar, 3 puan çok ama çok zor geldi ama hoş geldi.