Çarşambayı düşünerek...

Haberin Devamı ›
Önce Antep’i geçeceksin el mahkûm moralli gitmek ya da karizmayı zedelememek adına... Yine hatırı sayılı bir kalabalık Cuma akşamını, trafiği ve az önce söz ettiğim yağmuru da hesap edersek. Coşku aynı alışılagelmiş hiç susmamacasına. Misafir de sorun maksimum, hafta içi isyan bayrağını çeken kramponlar haklı olarak. Vermeden almak Allah’a mahsus. İlginç bir akşam... Önce Galatasaray başında 250. maçına çıkan Fatih Terim ve Hakan Şükür’ün rekorunu kırmaya ramak bırakan 'Kuzeyin Oğlu' Burak Yılmaz. Stres yaratır mı? Göreceğiz…
Önce ilk 45’den başlayalım dilerseniz. Yardımlaşma sıfır ev sahibinde. Sanki aynı takımda oynamıyorlar. Kimse kimsenin farkında değil. Hata yapanın, arkadaşını zor durumda bırakmanın özrü de yok garip. Evet baskı var, rakibi kendi alanında çıkartmamak da. Sonuç sıfır. İlk olarak nedenlerine girelim kramponların jest ve mimiklerine bakarak. Suratlar asık, neden? Oysa ki herkesten çok sizin yüzünüz gülmeli. Giydiğiniz forma büyük niye keyfini sürmüyorsunuz? Mantığı yok. Yoksa X- Large mı geliyor? Rakip mi seçiyorsunuz, maç mı abesle iştigal? Hamit ve Riera iki dikine oynayan ayak. Bir tutam da Semih geri kalan sanki misafir. Yine anlamadım. Üstelik Antep kaderine razı. Bir puana çoktan duble razı. Bir İbricic Alexvari bir kumaş fakat tek başına ne yapabilir ki…
İkinci yarı Elmander ve Engin var. Bu arada soyunma odasında fırçalar yenmiş öze dönmek hesabıyla. Var bir kıpırdanma sakatlıklar elverdikçe. Ayrıca bir sakatlık sendromu ailecek. İnanılmaz sekmeyen futbolcu nadir ev sahibinde bir numaradan başlayarak. Bu kez de frene basan Hamit. Bir de İbricic’in golü Muslera’yı terse yatıran Eboue ayaklı. Arada sessizlik geçmek bilmeyen. Sonra Kuzeyin oğlunun imzası. Kral, kralı geçti. Arada Melo’nun kızarışı kızamıyorum hırsının bedeli. Sonrası kıvranış, berabere yine puan kaybı Arena’da. Olmadı çok söz söylemeye gerek yok Braga maçını hesaplayarak. Susalım, konuşmayalım.