Aç sınıfın laneti

Haberin Devamı ›
Kalp, mide, bağırsak. Kimine zarar böyle bir adrenalin var mı? Ben bilemiyorum, bilen söylesin. Jeneriği geçtik hadi bakalım filmin içine girelim. Kalli elde sağlam kalan yüzde yüz saf Türk oyuncularından kurulu bir ilk 11 sürmüştü sahaya. Çaresizlik doğruyu getiriyor demek ki. 4-1-4-1 düzeni ile sahaya yayılan plan içinde önlibero Mehmet Topal’ın önünde ona yardım edecek krampon olmamasına rağmen Galatasaray, favori Fenerbahçe önünde gerçekten çok iyi bir mücadele verdi. Güç değil, belki de bu onur, belki de gurur savaşıydı futbolun kabul edeceği şekilde. Demek ki bir şeyler kanlarına dokunmuştu.
Sütte leke vardı. Emre ve arkadaşlarında yoktu. Hele Uğur-Carlos eşleşmesi çok keyifliydi. Dikkat Terim sevinsin. Konuk takım az önce belirttiğim merkezdeki boşluğu, oyunu kenarlara taşıyarak kamufile etti. Arda ve Serkan’ın performanslarına şapka. Barış ve Volkan arkadaşlarına yardım etmek üzerine kitap yazdılar. Eee anlayacağınız futbolu güzelleştiren Galatasaray’dı. Rakibine adeta meşin yuvarlağı göstermedi desek köyden kovulmayız herhalde Kadıköy dışında. Hakan’ın kısmeti bağlanmasa tur ilk maçta gelmişti abartısız. Ayhan’a ‘Hoşgeldin’ diyorum, özlemişiz.
‘Tok olan, açın halinden anlamaz’ derler. Hele bir de tahrik edersen vay haline. Düşünün dün gecenin ev sahibinde gecenin yıldızlaşan adamları kaleci Volkan ve Selçuk, anlayan anlar. Sonuçta berabere kalmasına rağmen üzülen, formaları buharlaşıncaya kadar oynayan Galatasaraylı kramponlardı...