MENÜ

Tarihi nesli kaybedebiliriz!

Abone Ol Google News

Kaleden başlayalım; ilk yarı bittiğinde Uğurcan’ın yüzde 56 pas isabet oranı var. Sahanın açık ara en kötüsü. Diğer iki maç gibi. Yani her iki toptan biri rakibe gidiyor ve atak olarak kalemize dönüyor. İtalya maçından bu yana çözümünü bulamıyoruz. ‘Topla çıkacağız’ diyoruz basın toplantılarında da! Dizilişlerimiz sorunlu mesela.

Haberin Devamı

Duran topta Cengiz rakibin önüne geçmediği için Zeki geliyor oraya. Merih-Çağlar blok halinde kayıyor. İsviçre, savunma merkezinde hayal etmesi güç bir boşluk buluyor. Daha niceleri.. Kronik sorunlar, teknik adam hamleleri, diğer etkenler tamam.. Bireysel tepkisizliği anlamak ise mümkün değil!

3 maçta yaklaşık 300 dakika sahada kaldık. Herhangi bir dakikada isyan eden tek bir isim var mı aklınızda? Reaksiyon verdiğimiz tek an Galler maçındaki kavga! İşin uzmanı değilim ama mental bir hazırlık yaptığımız bilgisi de yok bende. Cem Yılmaz’la bol kahkaha tamam ya sonrası? 2002’ye mentör ile giden de Şenol Güneş. Diğer yandan ‘vizyoner, profesyonel, idealist, destek alıyor’ dediğimiz oyuncu grubu da bu. Lakin, iş sanki ‘Benim kariyerim senin kariyerini ezer’ mukayesesine gidiyor! En tehlikeli olanı da bu.

Haberin Devamı

Tarihin en iyi nesli darmadağın olabilir. Marka yönetim danışmanları, sosyal medya uzmanları, menajerler ve diğerleri kastettiğim. Aşağı yukarı 10 yıl kadar birlikte oynamasını beklediğimiz bir ekipten bahsediyoruz. Yazdıkça kahroluyoruz, bitirelim. Üst düzey futbol ülkelerinde bu tür hezimetlerin bir faturası olur.

Bu faturayı kim ödeyecek?

YORUM YAZ